検索ワード: increased involvement by the private sector; (英語 - トルコ語)

private sector
Özel sektör

the private sector insurance market
Özel sektör sigorta piyasası

after that, he worked in the private sector.
bundan sonra özel sektörde çalıştı.

grozdanov has extensive experience in the private sector.
grozdanov özel sektörde geniş deneyime sahip bir isim.

just turn it over to the private sector, and we have an internet.
teknolojiyi özel sektöre devreder ve bizim bir internetimiz olur

french is elective in many schools, mainly in the private sector.
fransızca ise birçok özel okulda seçmeli olarak okutulmaktadır.

also, difficulties related to the hesitant involvement of the private sector, such as the banking sector in this field.
ayrıca, bu alanda bankacılık sektörü gibi, özel sektörün katılımda tereddüt göstermesiyle ilgili güçlükler de var.

in japan, the private sector's share stands at 80 per cent.
japonya'da ise özel sektörün payı yüzde 80.

about 50% was accrued by the government, while the rest was borrowed by the private sector.
borcun %50'sini hükümet oluştururken, geri kalanı özel sektör tarafından alınmış.

the private sector can also be involved in some countries, mainly in residential care.
dolayısıyla, müdahale tasarlama ve değerlendirme sürecinde olumsuz etki oluşması riski iyi düşünülmelidir.

heads of state, ngo representatives and leaders of the private sector gathered last week.
devlet başkanları, stk temsilcileri ve özel sektör liderleri geçtiğimiz hafta toplandı.

it also called for a 21% annual increase in bank credits for the private sector.
kurul ayrıca, özel sektöre yönelik banka kredilerinde yıllık %21'lik artış çağrısında da bulundu.

the activities of the ifc and miga include investment in the private sector and providing insurance respectively.
ifc ve miga sırasıyla özel sektör yatırımları ve sigorta sağlar.

"out of the 900,000 women with jobs, 57% are employed in the private sector.
Çalışma ve İstihdam bakanlığı müsteşarı radmila bukumiriç-katiç, "İşi olan 900 bin kadının %57'si özel sektörde çalışıyor.

according to the ratings agency, the deficit is mostly due to deferred payments to the private sector.
derecelendirme kuruluşuna göre, açık büyük oranda özel sektöre olan ertelenmiş borçlardan kaynaklanıyor.

==career==calvo worked in the private sector before entering politics in the late 1990s.
calvo, 1990'ların sonlarında siyasete girmeden önce özel sektörde çalıştı.

by matching its deregulation and privatization efforts with coordinated investments with the ifc, officials are able to reduce and spur investment by the private sector.
yetkililer deregülasyon ve özelleştirme çabalarını eşgüdümlü ifc yatırımları ile birleştirerek özel sektörün yatırımlarını arttırmasına yardımcı olmaktadır.

good practices in both the public and the private sector, as well as an effective fight against corruption, are key.
hem kamu sektöründe hem de özel sektörde olumlu uygulamalar ve yanı sıra yolsuzluklara karşı verilecek etkin bir mücadele de anahtar önemdeki unsurlar.

"yet no one cared when 250,000 people lost their job last year in the private sector," she said.
xafa, "geçen yıl özel sektörde 250 bin kişi işten çıkarıldığında kimsenin umurunda olmadı." dedi.

in relatively poor countries, including many in southeast europe, it would be wishful thinking to expect such goods to be provided solely by the private sector.
güneydoğu avrupa'daki pek çok örnek dahil olmak üzere, görece yoksul ülkelerde bu tür mal ve hizmetlerin tek başına özel sektör tarafından karşılanmasını beklemek hayal olur.