検索ワード: roast (英語 - トルコ語)

roast in it.
"dalın ona!

roast in it!
"dalın ona! artık ister sabredin ister sabretmeyin.

roast him in hell,
"sonra cehenneme atın onu."

eager to roast;
başın derisini kavurup-soyar.

i made a pot roast.
bir rosto yaptım.

(you will roast in hell.)
onu siz önümüze çıkardınız.

and roast at the blaze.
alevli ateşe girer.

then in the scorch roast him
"sonra cehenneme atın onu."

then they shall roast in hell,
peşinden de elbette cehenneme gireceklerdir.

hell, wherein they shall roast.
onlar cehenneme girecekler.

him shall i soon roast in hell.
(“beşer” desin bakalım) “ben de onu sekar'a atacağım.

he shall roast at a flaming fire
alevalev yanan bir ateşe atılacaktır o da.

except him who shall roast in hell.
ancak cehennemde yanacaklar hariç.

i shall surely roast him in sakar;
(“beşer” desin bakalım) “ben de onu sekar'a atacağım.

what do you like? dark, rich, hearty roast!
nasıl seversiniz? koyu, zengin ve sert!