検索ワード: sea wa (英語 - トルコ語)

sea
deniz

red sea
kızıldeniz

white sea
beyazdeniz

it was the sea.
denize gelmiştim.

the ship was at sea.
gemi denizdeydi.

he was walking toward the sea.
o, denize doğru yürüyordu.

he went to sea when he was only 14.
sadece 14 yaşında iken denize gitti.

after the storm, the sea was calm.
fırtınadan sonra, deniz sakindi.

the captain went to sea when he was nineteen.
kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.

last year, he was at sea for three months.
geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi.

in 1997, a trilateral wadden sea plan was adopted.
1997 yılında ise Üçlü wadden denizi planı kabul edilmiştir.

the captain was a captain of a sea-going ship.
bu kaptan bir gemi kaptanıydı.

the sea was calmed by poseidon and at the request of zeus the pair survived.
deniz, poseidon tarafından sakinleştirilir ve danae'yle oğlu zeus tarafından kurtarılır.

the property, on buyukada island in the marmara sea, was taken over by turkey in 1997.
marmara denizi'ndeki büyükada'da bulunan yetimhane 1997 yılında türkiye'nin üzerine geçirilmişti.

* the geneva convention for the amelioration of the condition of wounded, sick and shipwrecked members of armed forces at sea was adopted in 1906.
* İkinci cenevre sözleşmesi silahlı kuvvetlerin denizdeki hasta, yaralı ve kazazedelerinin vaziyetlerinin ıslahına ilişkin sözleşme.

the german part of the wadden sea was the setting for the 1903 erskine childers novel "the riddle of the sands".
wadden denizi'nin alman yakası, erskine childers'ın 1903 tarihli romanı "the riddle of the sands"'e konu olmuştur.

:avathar, being eaten away by the sea, was narrower than araman, a similar region lying to the north of the bay of eldamar.
:avathar, deniz tarafından aşındırıldığından ötürü, eldamar körfezi’nin kuzeyindeki benzer bölge araman’dan daha dar bir görüntü arzediyordu.