検索ワード: straw (英語 - トルコ語)

straw
saman balyası

oat straw
yulaf samanı

drinking straw
pipet

this is a straw.
bu bir çöp.

straw cutter plant
saman kesme tesisi

that's the last straw.
o, bardağı taşıran son damladır.

that's the last straw!
bu, bardağı taşıran son damla!

it was like the last straw.
bardağı taşıran son damla gibi idi.

he'll clutch at any straw.
o, umutsuzca başarmayı deneyecek.

and he made them like eaten straw.
böylece allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

•insert the straw into the bottle.
• pipeti şişeye yerleştirin.

and then made it into a blackish straw.
ardından onu kuru, kara bir duruma soktu.

a drowning man will catch at a straw.
boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.

so he rendered them like straw eaten up?
böylece allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

the last straw breaks the camel's back.
bardağı taşıran son damla.

using straw bale construction, creating heat walls.
saman balyaları kullanmak, ısı duvarları yapmak.

blur straw yellow appearance/blur light red appearance
bulanık açık sarı görünüm/bulanık açık kırmızımsı görünüm

and made them like straw eaten up (by cattle).
böylece allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

he esteemeth iron as straw, and brass as rotten wood.
tunç çürük odun gibi.

so that he made them like straw eaten (by cattle).
böylece allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.