検索ワード: would eventually meld back into the desert (英語 - トルコ語)

tom hurried back into the house.
tom evine geri döndü.

after, it goes back into the fish tank.
ve sonra bu balık tankına geri gider.

a vast sea of sand dunes covers much of southern dubai and eventually leads into the desert known as the empty quarter.
dubai'nin güney bölgesi geniş kum tepeleri ile kaplıdır ve nihayet boş mahalle adı verilen çöl alanına kadar uzanır.

after duplicating set the housing back into the mould
Çoğaltma işleminden sonra mahfazayı yeniden kalıba göre ayarlayın.

in some places, the sabkha connect to form long accessible corridors into the desert.
bazı yerlerde ise sabka’lar, çöle doğru uzanan uzun erişilebilir koridorları oluşturmak üzere birleşirler.

with the arab conquest, jews were allowed back into the city.
ara kuşatmalarla, yahudilerin şehre girmesine izin verdi .

such a step would reinvigorate the negotiations and put the ball firmly back into the eu's court," she said.
bu tür bir adım müzakereleri yeniden canlandıracak ve topu kesinlikle tekrar ab'nin sahasına atacaktır." dedi.

and i say back into the job market, because this is not new.
"yeniden" dememin sebebi var, çünkü bu yeni bir eğilim değil.

they take real-time data and immediately feed it back into the product.
gerçek zamanlı bilgi alıp bunu hemen ürüne uyguluyorlar.

back into the room, we say, "hi, we're back."
tekrar odaya girdik ve dedik ki, "merhaba, biz geri geldik."

it goes as far back into the past as 1800, 'cause you never know.
1800'e kadar gidiyor, ne olur ne olmaz diye.

as often as they try to escape from its anguish they would be put back into (the fire), and taste the torment of burning.
bunalmaları sebebiyle, her ne vakit cehennemden çıkmak isterlerse, gerisin geriye oraya itilirler ve kendilerine: “Çıkmak yok! İster istemez, bu yakıcı azabı tadacaksınız!” denir.

and you turn around, and you look back into the space, and some people talk aloud.
ve geriye dönüp, çıktığınız yere bakıyorsunuz, ve bazı insanlar yüksek sesle konuşuyor.

and then after that, there are all sorts of compounds and elements that we can extract, like phosphates, that we need to get back into the desert soils to fertilize them.
bunlardan sonra çöl toprağını gübrelemek için ihtiyacımız olan fosfatlar gibi çıkarabileceğimiz bir sürü bileşen ve madde vardır.

but after a while, i just decided here to go all the way and put the paint back into the cans.
ama bir süre sonra, resmin en başına gidip tüm boyaları boya tenekelerine koymaya karar verdim.

and all the sort of excess freshwater wastewater is filtered organically into the landscape, gradually transforming the desert island into sort of a green, lush landscape.
ve kalan tüm saf su artığını da organik olarak filtreleyip çöl adayı zaman içinde yeşil ve ve bereketli bir araziye çevirmek için toprağa verdik.

a few weeks later, you have your engineered organ that we're able to implant back into the patient.
birkaç hafta içinde ürettiğiniz organ hastaya nakledilmeye hazı hale geliyor.

and it showed that for every $1 spent on apollo, 14 came back into the u.s. economy.
gösterdi ki, apollo için harcanan her bir dolar, abd ekonomisinde 14 dolar olarak geri kazanıldı.

and as the wind starts dying down, any excess energy will be diverted back into the house -- the lights never go out.
we rüzgar azalmaya başladıkça, fazla enerji geri eve yönlendiriliyor -- ışıklar hiç kesilmiyor.

and sometimes, once they were caught, they were treated with respect, brought back into the communities and they were made part of the bigger dreams.
bazen, yakalandıklarında, saygıyla muamele görüyor, topluluklarına geri getiriliyor ve daha büyük hayallerin parçası yapılıyorlardı.