検索ワード: you will never come (英語 - トルコ語)

most will never come back.
gidenlerin çoğu da ülkelerine geri dönmeyecek.

then you will never prosper'
o takdirde bir daha asla kurtulamazsınız."

you will never see it again."
onu bir daha göremeyeceksin."

you will never walk alone anymore
hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin artık

i think he will never come back.
sanırım o asla geri gelmeyecek.

you will never worship what i worship.
"benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."

our provision for you will never be exhausted.
İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.

our provision (for you) will never be exhausted.
bizim bu rızkımız tükenmez.

i am of the opinion that he will never come back.
onun asla geri dönmeyeceğini düşünüyorum.

although he will say so but his wish will never come true.
asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir.

misguided are they surely, and will never come to guidance.
bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir.

those who disbelieve say: the hour will never come unto us.
küfre sapanlar şöyle dediler: "kıyamet saati bize gelmez!" de ki: "hayır, öyle değil!

tomorrow never comes.
yarın asla gelmeyecek.

b92's veran matic: the old form of hate speech will never come back
b92'den veran matiç: geçmişteki o nefret dolu konuşmalar asla geri gelmeyecek

those who deny the truth declare, "the hour will never come upon us."
kâfirler: “başımıza gelecek kıyamet (dirilme ve duruşma) diye bir şey yok!” diye iddia ettiler.de ki: “hayır!

you will never come to piety unless you spend of things you love; and whatever you spend is known to god.
kesin olarak hayır ve ihsan mertebesine erişmezsiniz sevdiğiniz şeyleri harcamadıkça ve şüphe yok ki allah, harcadığınız şeyleri bilir.

and the disbelievers said, “the last day will never come upon us”; proclaim, “surely yes, why not?
de ki: "hayır, öyle değil! gaybı bilen rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir!