전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
et tu dormies super latus tuum sinistrum et pones iniquitates domus israhel super eo numero dierum quibus dormies super illud et adsumes iniquitatem eoru
‹‹sonra sol yanına uzan, İsrail halkının günahını yüklen. sol yanına uzanacağın günler kadar onların suçunun cezasını çekeceksin.
et habebat in manu sua libellum apertum et posuit pedem suum dextrum supra mare sinistrum autem super terra
elinde açılmış küçük bir tomar vardı. sağ ayağını denize, sol ayağını karaya koyarak aslanın kükremesini andıran yüksek sesle bağırdı. o bağırınca, yedi gök gürlemesi dile gelip seslendiler.
adprehensoque unusquisque capite conparis sui defixit gladium in latus contrarii et ceciderunt simul vocatumque est nomen loci illius ager robustorum in gabao
her biri karşıtının başından tuttuğu gibi kılıcını böğrüne sapladı; birlikte yere serildiler. bu yüzden givondaki o yere helkat-hassurim adı verildi.
et circuit de bala contra occidentem usque ad montem seir transitque iuxta latus montis iarim ad aquilonem in cheslon et descendit in bethsames transitque in thamn
baaladan batıya, seir dağına yönelen sınır, yearim -kesalon- dağının kuzey sırtları boyunca uzanarak beytşemeşe iniyor, timnaya varıyordu.
fuitque terminus eorum contra aquilonem ab iordane pergens iuxta latus hiericho septentrionalis plagae et inde contra occidentem ad montana conscendens et perveniens in solitudinem bethave
topraklarının sınırı kuzeyde Şeria irmağından başlıyor, erihanın kuzey sırtlarına doğru yükselerek batıda dağlık bölgeye uzanıyor, beytaven kırlarında son buluyordu.
dixerunt ergo ei alii discipuli vidimus dominum ille autem dixit eis nisi videro in manibus eius figuram clavorum et mittam digitum meum in locum clavorum et mittam manum meam in latus eius non creda
Öbür öğrenciler ona, ‹‹biz rabbi gördük!›› dediler. tomas ise, ‹‹onun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam›› dedi.
descenditque in partem montis qui respicit vallem filiorum ennom et est contra septentrionalem plagam in extrema parte vallis rafaim descenditque gehennom id est vallis ennom iuxta latus iebusei ad austrum et pervenit ad fontem roge
sınır buradan refaim vadisinin kuzeyindeki ben-hinnom vadisine bakan dağın yamaçlarına varıyor, hinnom vadisini geçip yevusun güney sırtlarına, oradan da eyn-rogele iniyordu.
et ibat saul ad latus montis ex parte una david autem et viri eius erant in latere montis ex parte altera porro david desperabat se posse evadere a facie saul itaque saul et viri eius in modum coronae cingebant david et viros eius ut caperent eo
saul dağın bir yanından, davutla adamları ise öbür yanından ilerliyordu. davut sauldan kaçıp kurtulmaya çalışıyordu. saulla askerleri davutla adamlarını yakalamak üzere yaklaşırken,