검색어: chukua (스와힐리어 - 터키어)

basi chukua niliyo kupa na uwe katika wanao shukuru.
sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol."

naye amekwisha chukua ahadi yenu, ikiwa nyinyi ni waumini.
halbuki o, sizden kesin söz de almıştı. eğer inanırsanız.

niliogopa, nikaificha fedha yako katika ardhi. chukua basi mali yako.
bu nedenle korktum, gidip senin verdiğin talantı toprağa gömdüm. İşte, al paranı!›

(musa) akasema: ungeli taka ungeli chukua ujira kwa haya.
"dileseydin, o işten dolayı bir ücret alabilirdin," dedi.

chukua haki yako, uende zako. napenda kumpa huyu wa mwisho sawa na wewe.
hakkını al, git! sana verdiğimi sonuncuya da vermek istiyorum.

chukua sadaka katika mali zao, uwasafishe na uwatakase kwazo, na uwaombee rehema.
bunların mallarından bir sadaka al ki, onunla kendilerini iyice temizleyip arıtasın.

hawatakuwa na mamlaka ya uombezi ila wale walio chukua ahadi kwa arrahmani mwingi wa rehema..
(o gün) rahmân (olan allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.

inge kuwa hivyo basi kila mungu angeli chukua alivyo umba, na baadhi yao wangeli washinda wengine.
aksi takdirde her ilâh kendi yarattığını sevk ve idare eder ve bir gün mutlaka onlardan biri diğerine galip gelirdi.

na katika watu wapo wanao chukua waungu wasio kuwa mwenyezi mungu. wanawapenda kama kumpenda mwenyezi mungu.
allah'tan başkasını tanrı edinen ve allah'ı sever gibi onları seven kimseler var.

lau isingeli kuwa hukumu iliyo kwisha tangulia kutoka kwa mwenyezi mungu ingeli kupateni adhabu kubwa kwa vile mlivyo chukua.
allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.

chukua sadaka katika mali zao, uwasafishe na uwatakase kwazo, na uwaombee rehema. hakika maombi yako ni utulivu kwao.
mallarının bir kısmını, kendilerini temizleyip arıtacak sadaka olarak al, onlara dua et; senin duan onlar için bir güvendir.

na tulipo chukua ahadi kwa manabii na kwako wewe, na nuhu na ibrahim na isa mwana wa mariamu, na tulichukua kwao ahadi ngumu,
an o zamanı ki biz, peygamberlerden kesin söz almıştık ve senden ve nuh'tan ve İbrahim'den ve musa'dan ve meryemoğlu İsa'dan da ve biz, onlardan pek sağlam ve kesin söz almıştık.

"mtumishi aliyekabidhiwa talanta mbili akaja, akatoa talanta mbili faida, akisema, bwana, ulinikabidhi talanta mbili. chukua talanta mbili zaidi faida niliyopata.
‹‹İki talant alan da geldi, ‹efendimiz› dedi, ‹bana iki talant emanet etmiştin; bak, iki talant daha kazandım.›

hapo wakakuta ukuta unataka kuanguka, (yule mja mwema) akausimamisha. (musa) akasema: ungeli taka ungeli chukua ujira kwa haya.
bu sırada (hızır) orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar görür görmez onu düzeltiverdi.mûsâ: “İsteseydin” dedi, “elbette buna karşı iyi bir ücret alabilirdin.”