검색어: blomstring (덴마크어 - 터키어)

de er i blomstring.
hasattalar.

den sovende knop brister i blomstring
uyuyan tomurcuk çiçek açacak

en romances tidlige blomstring er en vidunderlig ting.
- sezon3 bölüm8 Çocuklar, aşkların ilk dönemleri mükemmeldir.

den modner virkelig hurtigt efter forceret blomstring, så...
ciddiyim, dostum. zorlama çiçeklendirmeden sonra çok hızlı...

det bliver en kamerabevægelse med vækster og blomstring som viser skovområdets liv i et helt år.
bitkilerin büyümesini, çiçeklerin açmasını ve ormanın yıllık yaşam döngüsündeki canlanışını görüntüleyebilmek için hareketli bir çekim olacak.

den tæve lige her, vokser i et grønt hav og modner virkelig hurtigt efter forceret blomstring.
bu sürtük yeşillik denizinde büyüyor ve zorla çiçeklendirmeden sonra çok hızlı olgunlaşıyor.

thi før høst, når blomstring er endt, når blomst sætter modnende drue, afskærer han rankerne med knive, og skuddene kapper han bort.
Çubukları koparılıp atılacak.

han var bare overbevist om, at det at få pat skulle falde i søvn for evigt, uden frygt, og i sit livs blomstring, ikke medførte nogen trængsler.
pat'in korkmadan hayatının baharında sonsuza kadar uykuya dalmasının hiç de kötü bir yanı olmadığına kendini inandırmıştı.

skænk ham også styrken... til at bringe retfærdighed over de fredløse... som truer byens sikkerhed... og blomstring... og dømmekraften... til at straffe dem... i dit navn.
ayrıca kentimizin güvenliğini... ve refahını tehdit eden kanunsuz adamları... doğru yola sokması için güç... ve senin adına onları cezalandırması için... yargılama kudreti... ihsan eyle.

blomstringen i nord har sin parallel på den sydlige halvkugles græsjord og ingen steder er den mere imponerende end på sydafrikas veldt.
kuzeydeki tomurcuklanmanın yansıması güney yarımküre'de gerçekleşir ve hiçbir yer güney afrika meralarından daha etkileyici değildir.