검색어: istandsatte (덴마크어 - 터키어)

- hvem istandsatte den?
- yenilemeyi kim yaptı?

jeg istandsatte interiøret for et halvt år siden.
İçini, 6 yıl kadar önce tamamen yenilettim.

han istandsatte den to uger efter, hanna forsvandt.
hanna kaybolduktan 2 hafta sonra orayı yeniledi.

og du siger, gil thorpe scorer kassen på at sælge istandsatte huse.
söylemiştim! gil thorpe'un evleri restore edip satarak bir servet kazandığını söylemiştin.

efter ham istandsatte binnuj, henadads søn, en strækning fra azarjas hus til krogen og til hjørnet.
ondan sonraki, azaryanın evinden surun döndüğü köşeye kadar uzanan bölümü henadat oğlu binnuy onardı.

efter ham istandsatte baruk, zabbajs søn, op ad bjerget en strækning fra krogen til indgangen til ypperstepræsten el-jasjibs hus.
ondan sonraki, surun döndüğü yerden başkâhin elyaşivin evinin kapısına kadar uzanan bölümü büyük çaba harcayarak zakkay oğlu baruk onardı.

efter ham arbejdede malkija, en af guldsmedene, hen til tempeltrællenes hus. og kræmmeme istandsatte stykket ud for mifkadporten og hen til tagbygningen ved hjørnet.
ondan sonraki bölümü, tapınak görevlileriyle tüccarların kaldığı eve, oradan mifkat kapısına, surun yukarı köşesindeki odaya kadar, kuyumculardan biri olan malkiya onardı.

jesjanaporten istandsatte jojada, paseas søn, og mesjullam, besodejas søn; de forsynede den med bjælkeværk og indsatte portfløje, kramper og portslåer.
eski kapıyı paseah oğlu yoyada ile besodya oğlu meşullam onardı. kirişleri yerleştirip kapı kanatlarını yerine koydular, sürgülerle kapı kollarını taktılar.

dalporten istandsatte hanun og folkene fra zanoa; de byggede den og indsatte portfløje, kramper og portslåer, og desuden 1.000 alen af muren hen til møgporten.
dere kapısını hanun ve zanoahta yaşayanlar onardı. kapı kanatlarını yerlerine yerleştirip sürgülerle kapı kollarını taktılar. ayrıca gübre kapısına kadar uzanan surlarda bin arşınlıkfç yer onardılar.

efter ham istandsatte hananja, sjelemjas søn, og hanun, zalafs sjette søn, en strækning. efter ham arbejdede mesjullam, berekjas søn, ud for sit kammer.
ondan sonraki bölümü Şelemya oğlu hananya ile salafın altıncı oğlu hanun onardı. ondan sonra, odasının karşısına düşen bölümü berekya oğlu meşullam onardı.

aickman huset er blevet genopbygget, istandsat og solgt igen.
aickman'İn evİ yenİden yapildi ve restore edİlİp satildi.