검색어: reklamepause (덴마크어 - 터키어)

reklamepause.
acura al, colgate al.

Én reklamepause.
bir reklam arası.

nu er der reklamepause.
reklamlara girdik.

- nej, der er reklamepause.
- hayır, değilsin. reklam girdik.

vi tager lige en reklamepause.
kısa bir reklam arası verelim. hemen döneceğiz.

- okay, vi holder en reklamepause.
- Çık yayından!

- vi må hellere tage en reklamepause.
reklamlara girmek için harika bir zaman.

måske skulle vi tage en reklamepause.
sanırım bu reklam arası için iyi bir fırsat.

her plejer realityshows at gå til reklamepause.
genelde bu sıralarda, program bir reklam arası verir.

mine damer og herrer, tid til reklamepause.
bayanlar ve baylar, reklamlar için kısa bir ara veriyoruz.

det lyder som en stor sag. vi tager en reklamepause.
Çok zevkli bu ya.

skal vi lige tage en reklamepause? sponseret af mere alkohol.
bir reklam arasi verip, biraz daha icki alalim.

efter en reklamepause fortsætter vi med dækning af valget 2012.
bir reklam arasına girmek zorundayız ama devam eden prime time seçim gecesi 2012 yayını ile tekrar sizlerle olacağız.

du hører musik i ti minutter... og der er ingen reklamepause.
arabada on dakikadır müzik çalıyorsa ve hiç reklam girmediyse.

- ingen reklamepauser.
- reklam arası yok.