검색어: skarpskytte (덴마크어 - 터키어)

skarpskytte.
atıcılık.

- skarpskytte?
eğitimli keskin nişancı diye düşünüyorsun.

- Øvet skarpskytte.
- uzman nişancı.

dekoreret skarpskytte.
madalyacı nişancı.

- jeg var skarpskytte.
- atıcıydım.

- er du skarpskytte?
Şimdi de iyi nişancı mı oldun?

en rigtig skarpskytte.
nokta atışı.

- jeg var ikke skarpskytte.
pek sanmıyorum, efendim. keskin nişancı sayılmam.

- og du er skarpskytte!
- atıcı mıydın?

gimenez agerer skarpskytte.
gimenez keskin nişancı pozisyonunda.

- jeg finder en skarpskytte.
- onu buradan çıkarmanızı istiyorum.

jeg er den bedste skarpskytte.
en iyi nişancı benim.

- han er et super skarpskytte.
- o usta nişancı.

- dyrlæge eller cia-skarpskytte.
ya bir veteriner, ya da cia keskin nişancısı.

han er panikslagen, ingen skarpskytte.
herif panikçi, nişancı değil.

- en enkelt skarpskytte på nært hold.
yakın mesafeden yalnız bir tetikçi. rene.

- rolig, skarpskytte, vi er føderale.
tamam, sakin ol hızlı silahşor federal ajanız.

hvem af jer var skarpskytte som tiårig?
hanginiz 10 yaşında iyi bir nişancıydı?

den bedste skarpskytte i den britiske hær.
İngiliz ordusu'nun en iyi keskin nişancısı.

deres majestæt sagde han var en skarpskytte.
majesteleri de iyi bir nişancı olduğunu söylemişti.