전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
und ihnen sind eiserne keulen bestimmt.
(ayrıca) onlar için demir kamçılar da var.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
daß er zerbricht eherne türen und zerschlägt eiserne riegel.
demir kapı kollarını parçaladı o.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
seine knochen sind wie eherne röhren; seine gebeine sind wie eiserne stäbe.
kaburgaları demir çubuklar gibidir.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
wahr lich, wir haben für die ungläubigen ketten, eiserne nackenfesseln und einen feuerbrand bereitet.
biz kâfirlere zincirler, kelepçeler, alevli ateşler hazırladık.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
denn ich weiß, daß du hart bist, und dein nacken ist eine eiserne ader, und deine stirn ist ehern;
tunç alınlı, demir boyunlu olduğunuzu bildiğim için
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
und die kinder israel schrieen zum herrn; denn er hatte neunhundert eiserne wagen und zwang die kinder israel mit gewalt zwanzig jahre.
dokuz yüz demir savaş arabasına sahip olan yavin, yirmi yıldır İsraillileri acımasızca eziyordu. bu yüzden İsrailliler rabbe yakardılar.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
aber die stadt verbrannten sie mit feuer und alles, was darin war. allein das silber und gold und eherne und eiserne geräte taten sie zum schatz in das haus des herrn.
sonra kenti içindekilerle birlikte ateşe verdiler. ancak altını ve gümüşü, tunç ve demir eşyayı rabbin tapınağının hazinesine koydular.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
und der herr war mit juda, daß er das gebirge einnahm; denn er konnte die einwohner im grunde nicht vertreiben, darum daß sie eiserne wagen hatten.
rab yahudaoğullarıyla birlikteydi. yahudaoğulları dağlık bölgeyi ele geçirdilerse de ovada yaşayan halkı kovamadılar. Çünkü bunların demirden savaş arabaları vardı.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
aber das volk drinnen führte er heraus und legte sie unter eiserne sägen und zacken und eiserne keile und verbrannte sie in ziegelöfen. so tat er allen städten der kinder ammon. da kehrte david und alles volk wieder gen jerusalem.
orada yaşayan halkı dışarı çıkarıp testereyle, demir kazma ve baltayla yapılan işlerde, tuğla yapımında çalıştırdı. davut bunu bütün ammon kentlerinde uyguladı. sonra bütün ordusuyla birlikte yeruşalim'e döndü.
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
sondern das gebirge soll dein sein, da der wald ist, den haue um; und er wird dein sein bis an seine enden, wenn du die kanaaniter vertreibst, die eiserne wagen haben und mächtig sind.
dağlık bölge de sizin olacak. orası ormanlıktır, ama ağaçları kesip açacağınız bütün topraklar sizin olur. kenanlılar güçlüdür, demirden savaş arabalarına sahiptirler ama, yine de onları sürersiniz.››
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질:
(denn allein der könig og von basan war noch übrig von den riesen. siehe, sein eisernes bett ist zu rabba der kinder ammon, neun ellen lang und vier ellen breit nach eines mannes ellenbogen.)
-refalılardan yalnız başan kralı og sağ kalmıştı. ogun ammonluların rabba kentindeki yatağı demirdendi. o gün kullanılan arşın ölçüsüne göre uzunluğu dokuz, eni dört arşındı.-
마지막 업데이트: 2012-05-04
사용 빈도: 1
품질: