검색어: ermahne (독일어 - 터키어)

so ermahne.
artık sen, öğüt verip-hatırlat.

und ermahne im buch maria.
(ey muhammed!) kur'ân'daki meryem kıssasını da an (insanlara anlat).

und ermahne in diesem buch idris.
kitap'ta İdris'i de an.

so ermahne. du bist ja ein mahner.
artık korkut, öğüt ver, sen, ancak bir korkutucusun, bir öğütçü.

so ermahne, wo die ermahnung nützt!
artık öğüt ver, fayda verirse eğer.

so ermahne; denn du bist zwar ein ermahner
artık korkut, öğüt ver, sen, ancak bir korkutucusun, bir öğütçü.

so ermahne! du bist doch nur ein ermahner,
artık korkut, öğüt ver, sen, ancak bir korkutucusun, bir öğütçü.

ermahne nun, so die ermahnung etwas nützt.
artık öğüt ver, fayda verirse eğer.

und ermahne, denn die ermahnung nützt den gläubigen.
bununla beraber yine de hatırlatıp öğüt ver! zira gerçeği hatırlatıp nasihatte bulunma, inananlara ve inanacaklara fayda verir.

desgleichen die jungen männer ermahne, daß sie züchtig seien.
genç erkekleri de sağduyulu olmaya özendir.

du bist doch nur ein ermahner,
esasen sen sadece bir öğütçüsün.