검색어: facit (라틴어 - 터키어)

quid non te occidit, solum vos facit fortior
what does not kill you, only makes you stronger

benedictio domini divites facit nec sociabitur ei adflicti
rab buna dert katmaz.

dicit mater eius ministris quodcumque dixerit vobis facit
annesi hizmet edenlere, ‹‹size ne derse onu yapın›› dedi.

qui facit arcturum et oriona et hyadas et interiora austr
güney takımyıldızlarını yaratan odur.

abominatur enim dominus eum qui facit haec et aversatur omnem iniustitia
tanrınız rab bunları yapandan da, haksızlık edenden de tiksinir. ölçek.

nonne moses dedit vobis legem et nemo ex vobis facit lege
musa size kutsal yasayı vermedi mi? yine de hiçbiriniz yasayı yerine getirmiyor. neden beni öldürmek istiyorsunuz?››

maledictus qui errare facit caecum in itinere et dicet omnis populus ame
‹‹ ‹kör olanı yoldan saptırana lanet olsun!› ‹‹bütün halk, ‹amin!› diyecek.

adfligetur malo qui fidem facit pro extraneo qui autem cavet laqueos securus eri
kefaletten kaçınan güvenlik içinde yaşar.

et ad angelos quidem dicit qui facit angelos suos spiritus et ministros suos flammam igni
melekler için, ‹‹kendi meleklerini rüzgar, hizmetkârlarını ateş alevi yapar›› diyor.

de collectis autem quae fiunt in sanctos sicut ordinavi ecclesiis galatiae ita et vos facit
kutsallara yapılacak para yardımına gelince: galatya kiliselerine ne buyurduysam, siz de öyle yapın.

nemo quippe in occulto quid facit et quaerit ipse in palam esse si haec facis manifesta te ipsum mund
Çünkü kendini açıkça tanıtmak isteyen bir kimse yaptıklarını gizlemez. mademki bu şeyleri yapıyorsun, kendini dünyaya göster!››

foris canes et venefici et inpudici et homicidae et idolis servientes et omnis qui amat et facit mendaciu
köpekler, büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda kalacaklar.

deus inhabitare facit unius moris in domo qui educit vinctos in fortitudine similiter eos qui exasperant qui habitant in sepulchri
dünyanın dört bucağındakiler o'ndan korksun!

attamen ex eo quod peccator centies facit malum et per patientiam sustentatur ego cognovi quod erit bonum timentibus deum qui verentur faciem eiu
günahlı yüz kez kötülük edip uzun yaşasa bile, tanrıdan korkanların, onun önünde saygıyla duranların iyilik göreceğini biliyorum.

et potestatem prioris bestiae omnem faciebat in conspectu eius et facit terram et inhabitantes in eam adorare bestiam primam cuius curata est plaga morti
İlk canavarın bütün yetkisini onun adına kullanıyor, yeryüzünü ve orada yaşayanları ölümcül yarası iyileşen ilk canavara tapmaya zorluyordu.

ascendit in montem selmon cum omni populo suo et arrepta securi praecidit arboris ramum inpositumque ferens umero dixit ad socios quod me vidistis facere cito facit
yanındaki halkla birlikte salmon dağına çıktı. eline bir balta alıp ağaçtan bir dal kesti, dalı omuzuna atarak yanındakilere, ‹‹ne yaptığımı gördünüz›› dedi, ‹‹Çabuk olun, siz de benim gibi yapın.››

et dixit ad me fili hominis putasne vides tu quid isti faciant abominationes magnas quas domus israhel facit hic ut procul recedam a sanctuario meo et adhuc conversus videbis abominationes maiore
bana, ‹‹İnsanoğlu, ne yaptıklarını görüyor musun?›› dedi, ‹‹tapınağımdan uzaklaşayım diye İsrail halkı çok iğrenç şeyler yapıyor. bundan daha iğrenç şeyler göreceksin.››

et omnes habitatores terrae apud eum in nihilum reputati sunt iuxta voluntatem enim suam facit tam in virtutibus caeli quam in habitatoribus terrae et non est qui resistat manui eius et dicat ei quare fecist
İnsanlar arasından kovulacak, yabanıl hayvanlarla yaşayacaksın. Öküz gibi otla besleneceksin. yüce olanın insan krallıkları üzerinde egemenlik sürdüğünü ve krallığı dilediği kişiye verdiğini anlayıncaya dek yedi vakit geçecek.››