검색어: ljudskim (세르비아어 - 터키어)

po zapovestima i naukama ljudskim?
bu kuralların hepsi, kullanıldıkça yok olacak nesnelerle ilgilidir; insanların buyruklarına, öğretilerine dayanır.

na kosovu i dalje prisutni problemi sa ljudskim pravima
kosova'nın insan hakları sorunları devam ediyor

makedoniju i dalje muče brojni problemi sa ljudskim pravima.
makedonya'da insan haklarıyla ilgili alan bir çok sorun yaşanıyor.

izveštaj stejt departmenta o problemima sa ljudskim pravima u bugarskoj
dışişleri bakanlığı raporunda bulgaristan'daki insan hakları sorunları sıralandı

i reèe im: hajdete za mnom, i uèiniæu vas lovcima ljudskim.
onlara, ‹‹ardımdan gelin›› dedi, ‹‹sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.››

vas vièem, o ljudi, i glas svoj obraæam k sinovima ljudskim.
Çağrım insan soyunadır!

sastanak je odrzan u okviru priprema za izvestaj se o ljudskim pravima.
görüşmeler, insan hakları konulu coe raporunun hazırlıklarının bir parçasıydı.

makedonija, albanija i turska ostaju među zemljama sa srednjim ljudskim razvojem.
makedonya, arnavutluk ve türkiye insan gelişiminin orta seviyede olduğu ülkeler arasında yer almaya devam ediyorlar.

grupe za zaštitu ljudskim prava brzo su optužile gradonačelnika za segregaciju i rasizam.
İnsan hakları grupları belediye başkanını ayrımcılık ve ırkçılıkla suçlamakta gecikmediler.

kliknite ovde da vidite celokupan izveštaj američkog stejt departmenta o ljudskim pravima u 2008.
2008 abd dışişleri bakanlığı İnsan hakları raporunun tamamını görmek için buraya tıklayın.

da biste pogledali celokupan izveštaj o ljudskim pravima za 2010. stejt departmenta, kliknite ovde.
abd dışişleri bakanlığı'nın 2010 İnsan hakları raporunun tam metni için tıklayın.

da biste pogledali celokupan izveštaj o ljudskim pravima stejt departmenta za 2008. godinu, kliknite ovde.
abd dışişleri bakanlığı'nın 2008 İnsan hakları raporunun tam metni için tıklayın.

cilj posete je upoznavanje mladih bosanaca sa evropskim institucijama i konceptima angažovanja mladih, kao i sa ljudskim pravima.
söz konusu ziyaretle genç bosnalıların avrupa kurumlarına tanıtılması ve genç katılım ve insan hakları kavramlarının yerleştirilmesi amaçlanıyor.

do otkrića je došlo kada su Đikić i njegov tim proučavali ponašanje proteina u ljudskim ćelijama i njihovu reakciju na hronične infekcije.
keşif, cikiç ve ekibinin insan hücrelerindeki proteinlerin davranışları ve bunların kronik enfeksiyonlara karşı tepkileri üzerinde yaptığı çalışmalar sırasında gerçekleşti.

ek je zaključila da je javna administracija i dalje suočena sa manjkavostima, uključujući složene administrativne procedure i slabo upravljanje ljudskim resursima.
ak, kamu yönetiminin idari prosedürlerin karmaşıklığı ve insan hakları yönetiminin zayıflığı da dahil olmak üzere bir çok alanda eksiklikler çekmeye devam ettiğini ortaya koydu.

iako je parlament usvojio reforme povezane sa ljudskim pravima, novinari su u 2003. godini i dalje hapšeni i osuđivani na zatvorske kazne.
meclisin insan hakları reformlarını onaylamasına rağmen, gazeteciler 2003 yılında da tutuklanmaya ve hapis cezasına çarptırılmaya devam etti.

dok turska vlada sprovodi zakone o ljudskim pravima usmerene na harmonizaciju sa standardima eu, otvara se i novo poglavlje u odnosima sa kurdskim stanovništvom u zemlji.
türk hükümeti ab ile uyum amaçlı insan hakları yasalarını uygularken, ülkedeki kürt nüfusla olan ilişkilerde yeni bir döneme girildi.

na samitu u beogradu ovog meseca, parlamentarna skupština oebs-a usvojila je rezoluciju koju je podnela srbija o borbi protiv trgovine ljudskim organima.
agİt parlamenterler asamblesi bu ay belgrad'da yaptığı toplantıda, sırbistan'ın insan organı kaçakçılığıyla mücadele konusunda sunduğu bir kararı kabul etti.

film "medeni mesec" spskog režisera gorana paskaljevića otvoriće ovog aprila međunarodni festival filmova o ljudskim pravima u san sebastijanu,u Španiji.
sırp yönetmen goran paskalyeviç'in "honeymoon" ("balayı") adlı filmi bu nisan ayında İspanya'nın san sebastian kentinde düzenlenecek uluslararası İnsan hakları film festivali'nin açılışında gösterilecek.

dengbeji su muzički bardovi koji pripovedaju i životnim iskustvima u jednom specifičnom muzičkom obliku, tradicionalno u najstarijoj muzičkoj formi - ljudskim glasom, bez muzičke pratnje.
dengbejler, yaşam deneyimlerini özel bir müzik formunda, geleneksel olarak en eski müzik formunda -hiçbir müzik enstrümanının eşliği olmadan insan sesi- anlatan ozanlar.