검색어: skupljaju (세르비아어 - 터키어)

ljudi sada imaju podsticaj da skupljaju plastične flaše i vraćaju ih uz nadoknadu.
İnsanlara artık şişe toplamak ve depozitosunu almak için iade etmek şeklinde yeni bir iş alan açıldı.

ustaju carevi zemaljski, i knezovi se skupljaju na gospoda i na pomazanika njegovog.
rabbe ve meshettiği krala karşı.

a kad jedna zatrubi, tada neka se skupljaju k tebi knezovi, glavari od hiljada izrailjevih.
yalnız biri çalınırsa, önderler, İsrailin oymak başları senin yanında toplanacak.

bastić i njene kolege skupljaju slatkiše u tržnim centrima, gde ih građani poklanjaju upravo u tu svrhu.
bastiç ve çalışma arkadaşları, alışveriş merkezlerinde vatandaşların bu amaçla bağışladığı şekerleri topluyor.

evo, zlo namišljaju duši mojoj, skupljaju se na me silni, bez krivice moje i bez greha mog, gospode.
oysa başkaldırmadım, günahım yok, ya rab.

radnici albanske zdravstvene službe nose zaštitna odela dok skupljaju kokoške u selu peze helmes. [geti imidžis]
arnavut sağlık dairesi çalışanları peze helmes kasabasında koruyucu giysiler içinde tavukları topluyorlar. [getty images]

neka skupljaju od svakog žita za rodnih godina koje idu, i neka snesu pod ruku faraonovu svakog žita u sve gradove, i neka èuvaju,
gelecek verimli yılların bütün yiyeceğini toplasınlar, firavunun yönetimi altında kentlerde depolayıp korusunlar.

aktivisti u al-kamišliju koje je kontaktirao setimes kažu da vojne snage ponovo kruže gradom i da se u na njegovim prilazima postavljeni kontroli punktovi, a ispred se skupljaju tenkovi i vojska.
setimes'ın temas kurduğu kamışlı'daki eylemciler, silahlı kuvvetlerin yine ilçeyi ablukaya aldığını, iki hafta önce kentin giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları kurulduğunu ve ilçe dışına tank ve asker yığıldığını söylediler.

zvaničnici hrvatskog ministarstva poljoprivrede skupljaju u utorak (25. oktobar) mrtve ptice u našicama, 150 kilometara od zagreba. [afp]
hırvatistan tarım bakanlığı yetkilileri 25 ekim salı günü zagreb'e 150km uzaklıktaki nasice'de ölü kuşları topladılar. [afp]