검색어: akawaponya (스와힐리어 - 터키어)

watu wengi walimfuata huko, naye akawaponya.
büyük halk toplulukları da onun ardından gitti. hasta olanları orada iyileştirdi.

vipofu na vilema walimwendea huko hekaluni, naye yesu akawaponya.
İsa tapınaktayken kendisine gelen kör ve kötürümleri iyileştirdi.

hakuweza kutenda miujiza hapo, ila aliwawekea mikono wagonjwa wachache, akawaponya.
orada birkaç hastayı, üzerlerine ellerini koyarak iyileştirmekten başka hiçbir mucize yapamadı.

basi, aliposhuka pwani, aliona umati mkubwa wa watu, akawaonea huruma, akawaponya wagonjwa wao.
İsa tekneden inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. onlara acıdı ve hasta olanlarını iyileştirdi.

lakini wale watu walipojua alikokwenda, walimfuata. yesu akawakaribisha akawazungumzia juu ya ufalme wa mungu, akawaponya wale waliohitaji kuponywa.
bunu öğrenen halk onun ardından gitti. İsa onları ilgiyle karşıladı, kendilerine tanrının egemenliğinden söz etti ve şifaya ihtiyacı olanları iyileştirdi.

naye yesu akawaponya watu wengi waliokuwa na magonjwa mbalimbali; aliwafukuza pepo wengi, lakini hakuwaruhusu kusema kitu maana walikuwa wanamjua yeye ni nani.
İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı.

jua lilipokuwa linatua, wote waliokuwa na wagonjwa wao mbalimbali waliwaleta kwake; naye akaweka mikono yake juu ya kila mmoja wao, akawaponya wote.
güneş batarken herkes çeşitli hastalıklara yakalanmış akrabalarını İsaya getirdi. İsa her birinin üzerine ellerini koyarak onları iyileştirdi.

watu wengi sana wakamjia wakiwaleta vilema, vipofu, viwete, bubu na wengine wengi waliokuwa wagonjwa, wakawaweka mbele ya miguu yake, naye yesu akawaponya.
yanına büyük bir kalabalık geldi. beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. hastaları onun ayaklarının dibine bıraktılar. o da onları iyileştirdi.

habari zake zikaenea katika mkoa wote wa siria. wagonjwa wote wenye maradhi ya kila namna na wale waliosumbuliwa na kila namna ya taabu: waliopagawa na pepo, wenye kifafa na watu waliokuwa wamelemaa, walipelekwa kwake; naye akawaponya wote.
Ünü bütün suriyeye yayılmıştı. türlü hastalıklara yakalanmış bütün hastaları, acı çekenleri, cinlileri, saralıları, felçlileri ona getirdiler; hepsini iyileştirdi.