검색어: akawatoa (스와힐리어 - 터키어)

lakini usiku malaika wa bwana aliifungua milango ya gereza, akawatoa nje, akawaambia,
ama geceleyin rabbin bir meleği zindanın kapılarını açıp onları dışarı çıkarttı. ‹‹gidin! tapınağa girip bu yeni yaşamla ilgili sözlerin hepsini halka duyurun›› dedi.

wakati huohuo, saulo alijaribu kuliangamiza kanisa. alikwenda katika kila nyumba, akawatoa nje waumini, wanaume kwa wanawake, akawatia gerezani.
saul ise inanlılar topluluğunu kırıp geçiriyordu. ev ev dolaşarak, kadın erkek demeden imanlıları dışarı sürüklüyor, hapse atıyordu.

lakini shet'ani aliwatelezesha hao wawili na akawatoa katika waliyo kuwamo, na tukasema: shukeni, nanyi ni maadui nyinyi kwa nyinyi.
bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. biz de şöyle buyurduk: "bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin.

lakini shet'ani aliwatelezesha hao wawili na akawatoa katika waliyo kuwamo, na tukasema: shukeni, nanyi ni maadui nyinyi kwa nyinyi. katika ardhi yatakuwa makaazi yenu na starehe kwa muda.
bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. biz de: "birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik.