검색어: pilato (스와힐리어 - 터키어)

ponsyo pilato
pontius pilatus

pilato akajibu, "niliyoandika, nimeandika!"
pilatus, ‹‹ne yazdımsa yazdım›› karşılığını verdi.

pilato aliposikia maneno hayo akazidi kuogopa.
pilatus bu sözü işitince daha çok korktu.

lakini yesu hakujibu neno, hata pilato akashangaa.
ama İsa artık yanıt vermiyordu. pilatus buna şaştı.

basi, pilato akaamuru yesu achukuliwe, apigwe viboko.
o zaman pilatus İsayı tutup kamçılattı.

pilato alitaka kumwachilia yesu, hivyo akasema nao tena;
İsayı salıvermek isteyen pilatus onlara yeniden seslendi.

watu wengi wakamwendea pilato wakamwomba awafanyie kama kawaida yake.
halk, pilatusa gelip her zamanki gibi kendileri için birini salıvermesini istedi.

basi, yeye alikwenda kwa pilato, akaomba apewe mwili wa yesu.
pilatusa gidip İsanın cesedini istedi.

lakini makuhani wakuu wakawachochea watu wamwombe pilato awafungulie baraba.
ne var ki başkâhinler, İsanın değil, barabbanın salıverilmesini istemeleri için halkı kışkırttılar.

pilato akawauliza, "je, mwataka niwafungulieni mfalme wa wayahudi?"
pilatus onlara, ‹‹sizin için yahudilerin kralını salıvermemi ister misiniz?›› dedi.

hapo pilato akawafungulia baraba kutoka gerezani, lakini akamtoa yesu asulubiwe.
bunun üzerine pilatus onlar için barabbayı salıverdi. İsayı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti.

basi, hapo pilato akamtia yesu mikononi mwao ili asulubiwe. basi, wakamchukua yesu.
bunun üzerine pilatus İsayı, çarmıha gerilmek üzere onlara teslim etti.

akamwendea pilato, akaomba apewe mwili wa yesu. basi, pilato akaamuru apewe.
pilatusa gidip İsanın cesedini istedi. pilatus da cesedin ona verilmesini buyurdu.

herode na pilato, ambao hapo awali walikuwa maadui, tangu siku hiyo wakawa marafiki.
bu olaydan önce birbirine düşman olan hirodesle pilatus, o gün dost oldular.

kesho yake, yaani siku iliyofuata ile ya maandalio, makuhani wakuu na mafarisayo walimwendea pilato,
ertesi gün, yani hazırlık gününden sonraki gün, başkâhinlerle ferisiler pilatusun önünde toplanarak, ‹‹efendimiz›› dediler, ‹‹o aldatıcının, daha yaşarken, ‹ben öldükten üç gün sonra dirileceğim› dediğini hatırlıyoruz.

pilato akawaambia makuhani wakuu na umati wa watu, "sioni kosa lolote katika mtu huyu."
pilatus, başkâhinlerle halka, ‹‹bu adamda hiçbir suç görmüyorum›› dedi.

mbele ya mungu anayevipa vitu vyote uhai, na mbele ya yesu kristo aliyetoa ushahidi na kukiri ukweli mbele ya pontio pilato,
her şeye yaşam veren tanrının ve pontius pilatus önünde yüce inanca tanıklık etmiş olan mesih İsanın huzurunda sana buyuruyorum: rabbimiz İsa mesihin gelişine dek tanrı buyruğunu lekesiz ve kusursuz olarak koru.

pilato akaingia tena ndani ya ikulu, akamwita yesu na kumwuliza: "ati wewe ndiye mfalme wa wayahudi?"
pilatus yine vali konağına girdi. İsayı çağırıp ona, ‹‹sen yahudilerin kralı mısın?›› diye sordu.

basi, herode pamoja na maaskari wake, wakamwaibisha yesu na kumfanyia mzaha; kisha wakamvika vazi la kifalme, wakamrudisha kwa pilato.
hirodes de askerleriyle birlikte onu aşağılayıp alay etti. ona gösterişli bir kaftan giydirip pilatusa geri gönderdi.

hivyo pilato akamwambia, "husemi nami? je, hujui kwamba ninayo mamlaka ya kukufungua na mamlaka ya kukusulubisha?"
pilatus, ‹‹benimle konuşmayacak mısın?›› dedi. ‹‹seni salıvermeye de, çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor musun?››