검색어: asombraron (스페인어 - 터키어)

mientras tanto, pedro persistía en tocar; y cuando abrieron, le vieron y se asombraron
petrus ise kapıyı çalmaya devam etti. kapıyı açıp onu görünce şaşıp kaldılar.

jesús estaba echando fuera un demonio que era mudo. y aconteció que, cuando salió el demonio, el mudo habló. las muchedumbres se asombraron
İsa adamın birinden dilsiz bir cini kovuyordu. cin çıkınca adamın dili çözüldü. halk hayret içinde kaldı.

cuando los discípulos lo oyeron, se asombraron en gran manera diciendo: --entonces, ¿quién podrá ser salvo
bunu işiten öğrenciler büsbütün şaşırdılar, ‹‹Öyleyse kim kurtulabilir?›› diye sordular.

y se levantó, y en seguida tomó su camilla y salió en presencia de todos, de modo que todos se asombraron y glorificaron a dios, diciendo: --¡jamás hemos visto cosa semejante
adam kalktı, hemen şiltesini topladı, hepsinin gözü önünde çıkıp gitti. herkes şaşakalmıştı. tanrıyı övüyorlar, ‹‹böylesini hiç görmemiştik›› diyorlardı.

los discípulos se asombraron por sus palabras; pero jesús, respondiendo de nuevo, les dijo: --hijitos, ¡cuán difícil es entrar en el reino de dios
Öğrenciler onun sözlerine şaştılar. ama İsa onlara yine, ‹‹Çocuklar›› dedi, ‹‹tanrının egemenliğine girmek ne güçtür!