검색어: hembra (스페인어 - 터키어)

hembra
dişi

que Él crea la pareja, varón y hembra,
doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan o'dur.

e hizo de él una pareja: varón y hembra.
böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.

¡por quien ha creado al varón y a la hembra!
erkeği de, dişiyi de yaratan kudret hakkı için ki:

si trae una oveja como su sacrificio por el pecado, traerá una hembra sin defecto
‹‹ ‹eğer biri günah sunusu olarak bir kuzu getirirse, kuzu dişi ve kusursuz olmalı.

ningún fruto deja su cubierta, ninguna hembra concibe o pare sin que Él lo sepa.
o'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz.

alá sabe lo que cada hembra lleva y cuándo se contrae el útero, cuándo se dilata.
allah her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağı bilir.

vinieron macho y hembra de todo animal, como dios le había mandado. y jehovah le cerró la puerta
gemiye giren hayvanlar tanrının nuha buyurduğu gibi erkek ve dişiydi. rab nuhun ardından kapıyı kapadı.

alá sabe lo que cada hembra lleva y cuándo se contrae el útero, cuándo se dilata. todo lo tiene medido.
allah, her dişinin, neye gebe kalıp ne doğuracağını ve ana karnında dölün zamanına göre orada ne kadar eksik, ne kadar fazla kalacağını bilir ve onun katında her şeyin sayılı bir zamanı, ölçülü bir müddeti var.

el creyente, varón o hembra, que obre bien, entrará en el jardín y no será tratado injustamente en lo más mínimo.
erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.

se os ha prescrito la ley del talión en casos de homicidio: libre por libre, esclavo por esclavo, hembra por hembra.
Öldürmede kısas size farz kılındı. hüre hür, köleye köle, kadına kadın.

¡creyentes! se os ha prescrito la ley del talión en casos de homicidio: libre por libre, esclavo por esclavo, hembra por hembra.
ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı). Özgüre karşı özgür, köleye karşı köle ve dişiye karşı dişi.

en cambio, los creyentes, varones o hembras, que obren bien entrarán en el jardín y serán proveídos en él sin medida.
erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar."