검색어: once (스페인어 - 터키어)

once
once

cuentas de patrimoniooccurs once
Özkaynak hesaplarıoccurs once

tom despierta a las once.
tom saat onbirde uyanır.

tom despierta a mary a las once.
tom, mary'yi saat on birde uyandırır.

empezó a aprender inglés a los once años.
İngilizce öğrenmeye on bir yaşında başladı.

su madre murió cuando él tenía once años.
o, on bir yaşında iken annesi öldü.

ayer se fue a la cama a las once de la noche.
dün gece saat 11:00'de yatmaya gitti.

once a page is ended it cannot be modified anymore.
description

gosén, holón y gilo; once ciudades con sus aldeas
goşen, holon ve gilo; köyleriyle birlikte on bir kent.

once estados miembros facilitan datos sobre hongos alucinógenos (república checa,
halüsinonejik mantarlara dair onbir Üye devlet veri sağlamaktadır (Çek cumhuriyeti, danimarka,

once you 've compiled php with curl support, you can begin using the curl functions.
once you 've compiled php with curl support, you can begin using the curl functions.

algunas pruebas documentales han apoyado la afirmación de que la policía estaba enterada del plan incluso once meses antes del asesinato.
@umitalan: taksim'le agos arasında müthiş bır kalabalık var.

once estados miembros aportaron información detallada sobre gastos incurridos por el estado para ciertas actividades realizadas en respuesta al problema de las drogas.
onbir Üye devlet, devletin uyuşturucu sorununa tepki mahiyetinde başlatılan belirli faaliyetlere ilişkin harcamaların ayrıntılarını vermiştir.

la prevención en el círculo familiar constituye otro enfoque bastante corriente. once países notificaron una oferta completa o extensa de reuniones y encuentros familiares.
rapor eden 30 ülkeden sadece yedi tanesi ailelerde madde kullanımına yönelik bütünsel ya da yaygın uygulamalar bulunduğunu rapor etmekte ve beş ülke de aile içi çatışmalara ve ihmale yönelik müdahaleler bulunduğunu bildirmektedir.

otros once han adoptado una política de «tolerancia cero» y sancionan a los conductores que hayan consumido drogas.
diğer onbir ülke, ‘sıfır tolerans’ politikası izleyerek, uyuşturucu aldıktan sonra araç kullanmayı cezalandırır.

los activistas involucrados en esta campaña creen que tres años de cárcel no es una pena lo suficientemente dura para castigar a aquel que rapta a una chica y la obliga a casarse con él, mientras que la persona que roba una oveja puede llegar a enfrentarse a once años de prisión.
bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar — özellike koyun çalmanın cezasınin 11 yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa.

and once the news was spread that an entry-level camera was about to see the light, i followed a wait-and-see policy.
yorum yapmadan önce panasonic'in uyguladığı yenilikleri kendi gözlerimle görmek istedim.