검색어: siguen (스페인어 - 터키어)

desmienten y siguen sus pasiones.
onlar hakkı yalan saydılar, heva ve heveslerine uydular.

afortunadamente, los precios siguen bajando.
bu noktada fiyatların hala düşüyor olması sevindirici.

sé benévolo con los creyentes que te siguen.
müminlerin sana uyanlarına kanadını indir.

deben considerarse las dos opciones que siguen:
aşağıdaki iki seçenek göz önüne alınmalıdır:

los indicadores de opiáceos y a no siguen disminuyendo
opioid göstergeleri artık düşmüyor

desmienten y siguen sus pasiones. pero todo está decretado.
ve yalanlarlar ve dileklerine uyarlar ve her iş, kararlaştırılmıştır.

no tienen conocimiento de él, no siguen más que conjeturas.
doğrusu allah onu kendi katına yükseltti. allah aziz ve hakimdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

los impíos, al contrario, siguen sus pasiones sin conocimiento.
aslında, zalimler bilgisizce kendi kafalarına uydular.

hemos establecido para cada comunidad un ritual, que ellos siguen.
biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar onunla amel ederler.

ambiente y salud, siguen siendo temas de intenso debate (
) (g tartışmalara konu olmaya devam etmektedir (

sin embargo, siguen existiendo lagunas importantes en cuanto a su protección.
ancak, deniz ve kıyı alanlarının korunmasında önemli boşluklar vardır.

centros penitenciarios: los servicios para consumidores de drogas siguen estando subdesarrollados
hapishane: uyuşturucu kullanıcılarına yönelik hizmetler hâlâ yetersiz

mientras tanto, las conclusiones del informe de 2007 del ipcc siguen siendo válidas.
bu arada, ipcc 2007 raporunun sonuçlar kısmı geçerliliğini korumaktadır. (iac, 2010. inter academy council asked to review intergovernmental panel on climate change, 10 mart 2010 tarihli basın bildirisi).

¡seguid a quienes no os piden salario y siguen la buena dirección!
"sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar."

los blogs y otros medios de comunicación social siguen teniendo una importancia científica limitada.
bloglar ve sosyal medyaya çok fazla akademik önem verilmiyor.

aunque éstas siguen siendo prioridades importantes, gestionar los vínculos entre ellas será fundamental.
bunlar önemli öncelikler olarak kalmakla birlikte, bunlar arasındaki ilişkinin yönetilmesi daha da önemlidir.

no obstante, siguen dándose diferentes tendencias nacionales y pueden observarse diferencias pronunciadas entre países.
ayrıca gelişen esrar pazarının yol açtığı sonuçlara ilişkin tartışmalar da büyümektedir.

la función cpdf_set_page_animation() define la transición entre páginas que se siguen.
description