전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
ella estaba vestida con una túnica de diversos colores, porque así solían vestir las hijas vírgenes del rey. y su criado la echó fuera y puso el cerrojo a la puerta tras ella
uşak tamarı dışarı çıkarıp ardından kapıyı sürgüledi. tamar uzun kollu bir giysi giymişti. kralın erden kızları böyle giyinirlerdi.
fueron tras ellos hasta el jordán, y he aquí que todo el camino estaba lleno de prendas de vestir y equipo que los sirios habían arrojado en su apresuramiento. los mensajeros volvieron e informaron al rey
adamlar Şeria irmağına kadar aram ordusunu izlediler. yol baştan sona kadar aramlıların kaçarken attıkları giysi ve eşyalarla doluydu. haberciler dönüp krala durumu bildirdiler.
las jóvenes de ester y sus eunucos fueron y se lo contaron, y la reina se estremeció muchísimo. ella envió ropa para vestir a mardoqueo y quitarle de encima el cilicio; pero él no la aceptó
hizmetçileriyle haremağaları gelip mordekayın durumunu anlatınca, kraliçe ester çok sarsıldı. Çulunu çıkartıp giyinmesi için mordekaya giysiler gönderdi, ama mordekay bunları kabul etmedi.
para ésos serán los jardines del edén, por cuyos bajos fluyen arroyos. se les adornará allí con brazaletes de oro, se les vestirá de satén y brocado verdes, estarán allí reclinados en divanes.
onlar; altından ırmaklar akan adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar.