검색어: voluntariamente (스페인어 - 터키어)

te está apoyando voluntariamente.
o, gönüllü olarak size destek veriyor.

los centros responden voluntariamente a las convocatoriasanuales,pero todas deberánestar acreditados para 2010
kurumlar yıllık çağrıya gönüllü olarak cevap verebilir ancak 2010 itibariyle bütün kurumların akreditasyon alması gerekmektedir.

el pueblo bendijo a todas las personas que se ofrecieron voluntariamente para habitar en jerusalén
halk yeruşalimde yaşamaya gönüllü olanların hepsini kutladı.

porque si pecamos voluntariamente, después de haber recibido el conocimiento de la verdad, ya no queda más sacrificio por el pecado
gerçeği öğrenip benimsedikten sonra, bile bile günah işlemeye devam edersek, günahlar için artık kurban kalmaz; geriye sadece yargının dehşetli beklenişi ve düşmanları yiyip bitirecek kızgın ateş kalır.

a su lado, amasías hijo de zicri, que se había ofrecido voluntariamente a jehovah, y con él, 200.000 hombres valientes
onun yanında kendini rabbin hizmetine adayan zikri oğlu amatsya ve komutasında 200 000 yiğit asker.

la sociedad húngara voluntariamente, con una enorme abnegación impulsada por el sabio coraje de los políticos, comenzó un experimento similar al que tuvo lugar en tuskegee.
macar toplumu gönüllü olarak, büyük bir istekle ve politikacıların da zeki yönlendirmeleriyle tuskegee'dekine benzer bir deneye başladı.

la definición de la adicción como un trastorno que altera el control sobre el consumo de drogas contrasta con la perspectiva histórica según la cual los consumidores de drogas se consideraban personas autónomas que participaban voluntariamente en actividades ilegales.
bağımlılığın, bireyin uyuşturucu kullanımı üzerindeki hakimiyetinin zayıfladığı bir bozukluk olarak tanımlanması, uyuşturucu kullananların yasaya aykırı aktivitelerini isteyerek seçen özgür insanlar olarak görüldüğü tarihsel bakış açısının tersidir.

yo sé, oh dios mío, que tú pruebas el corazón y que te agrada la rectitud. por eso, con rectitud de corazón te he ofrecido voluntariamente todo esto. y ahora he visto con alegría que tu pueblo que se encuentra aquí ha dado para ti espontáneamente
yüreği sınadığını, doğruluktan hoşlandığını bilirim. her şeyi içtenlikle, gönülden verdim. Şimdi burada olan halkının sana nasıl istekle bağışlar verdiğini sevinçle gördüm.

ello es así porque muchos delitos relacionados con las drogas pueden considerarse «delitos consensuales», es decir, delitos cometidos por diferentes personas que participan voluntariamente y en secreto en una actividad ilegal de la que la policía no tiene conocimiento hasta que es descubierta por casualidad (por ejemplo, durante la realización de una patrulla a pie) o a través de la detección activa.
ancak, arzla ilgili suçlar Çek cumhuriyeti (%87) ve hollanda’da (%69) ağırlıktadır (Şekil 2). Çek cumhuriyeti’nde, arz niyeti olmaksızın küçük miktarlarda uyuşturucu bulundurmak ihtar veya para cezasıyla cezalandırılabilirken, hollanda’da uyuşturucu kullanmaya bağlı suçlar için genellikle yasal takibat yapılmamaktadır (28).