검색어: hovorieval (슬로바키아어 - 터키어)

hovorieval si mi ...
bana anlatıyordun...

ako papá hovorieval:
babamın söylediği gibi:

to hovorieval patrick.
patrick böyle derdi.

ale on mi hovorieval:
fakat bana hep:

môj starý otec hovorieval
büyükbabamın bir lafı vardı.

ako môj dedko hovorieval...
büyükbabamın da dediği gibi--

aby vyhnal vlka, hovorieval.
kurtları uzak tutmak için derdi.

takže... fitzgerald hovorieval:
e, fitzgerald bunu nasıl söylemişti?

- hovorieval si mi všetko!
- bana her şeyi anlatırdın!

- vieš, môj satch hovorieval:
adamım satch'in bir lafı vardır:

"veda vedie," hovorieval mi.
"bilim önce gider," derdi hep.

môj strýko etchegaray hovorieval ...
amcam etchegaray şöyle derdi...

hovorieval mi, že som výnimočná.
sıradışı bir insan olduğumu söylerdi.

pamätáš, čo si hovorieval, saul?
ne dediğini hatırlıyor musun, saul?

môj otec hovorieval niečo podobné.
babam da benzerini söylerdi.

to je to, čo môj otec hovorieval.
babam eskiden böyle derdi.

môj otec, starý koller, hovorieval...
babam, yaşlı koller, her zaman derdi ki...

používa sa byť niečo pavol hovorieval.
paul'ün söylediği bir şeydi bu.

embry im hovorieval "steroidoví strážcovia".
embry onlara, steroid almış yedek öğrenciler derdi.

"vidis to?", hovorieval. "vidis to?"
"görüyor musun" dedi, "şunu görüyor musun?"