검색어: linde (알바니아어 - 터키어)

linde
ihlamur

kur linde ti...
joaquin.

- në meksikë linde?
- meksika'da mı doğdun?

më në fund, ti linde.
sonunda sen çıkmıştın.

sikur diten kur linde.
aynı doğduğun günkü gibiler.

do qe foshnja te linde?
bebeğin doğmasını istiyorsun değil mi sara?

-qëkur ti linde pa tope!
- sen taşaksız doğduğundan beri!

linde ne nje institut kerkues.
bir araştırma merkezinde doğdun.

nejse, ja ku linde edhe ti.
herneyse, oradaydın.

bebi nuk ishte shkrujtur te linde.
bebek bebek asla doğmayacaktı.

do te qendroj ketu derisa te linde.
doğuma kadar burada kalabilirim.

aleksandër, të kam njohur që kur linde.
İskender, seni doğumundan bu yana tanırım.

do te shkoj atje sa te linde dielli.
gündoğumunda orada olacağım.

faleminderit që më linde mami, e di se ka dhembur.
beni doğurduğun için çok teşekkürler. Çok canının yandığını biliyorum.

përveç kësaj, sapo linde përsëri dhe hetimi do vazhdonte.
zaten yeniden doğarsın. sonra da arayış baştan başlar.

ai ishe ti, kur linde si luftëtar i erës, para dy jetësh.
İki hayat önce toprak bükücü olarak doğduğun zaman, bu sendin.

duhet të të kisha shtypur nën thembrën time ditën që linde.
gün doğduğunda onu öldürmek zorunda kaldım!

nuk mund të më gjykosh sepse ti linde në suiten e shtëpisë uejn.
wayne malikânesinin kocaman yatak odasında doğduğunuz için beni yargılamaya kalkmayın.

pa dyshim që të kanë thënë që kur linde që bota është e jotja.
kesin doğduğunuzda dünyanın sizin olduğu söylendiği için böyledir.

kur dikush vdes ne rrethana te egzagjeruara urrejtje dhe mllefi nje mallkim linde.
birisi güçlü bir gazap ile öldürüldüğünde... bir lanet doğar.