검색어: teatavaks (에스토니아어 - 터키어)

aga see sai teatavaks kogu joppes ja paljud uskusid issandasse.
bu olayın haberi bütün yafaya yayıldı ve birçokları rabbe inandı.

teie leebus saagu teatavaks kõigile inimestele. issand on lähedal.
uysallığınız bütün insanlarca bilinsin. rabbin gelişi yakındır.

et jumala mitmesugune tarkus nüüd saaks teatavaks koguduse kaudu taevalistele valitsustele ja võimudele
Öyle ki, tanrının çok yönlü bilgeliği, kilise aracılığıyla göksel yerlerdeki yönetimlere ve hükümranlıklara şimdiki dönemde bildirilsin.

aga me teeme teile, vennad, teatavaks armu, mille jumal on andnud makedoonia kogudustele,
kardeşler, sizlere tanrının makedonyadaki kiliselerine sağladığı lütuftan söz etmek istiyoruz: büyük sıkıntılarla denendiklerinde, coşkun sevinçleri ve aşırı yoksullukları tam bir cömertliğe dönüştü.

Ärge muretsege ühtigi, vaid laske kõiges oma palumised palve ja anumisega ühes tänuga saada jumalale teatavaks.
hiç kaygılanmayın; her konudaki dileklerinizi, tanrıya dua edip yalvararak şükranla bildirin.

kui ta meile tegi teatavaks oma tahtmise saladuse oma hea meele kohaselt, nõnda nagu ta seda eneses oli kavatsenud,
tanrı sır olan isteğini, mesihte edindiği iyi amaç uyarınca bize açıkladı.

aga nüüd on saanud avalikuks ja on prohvetite kirjade kaudu igavese jumala käsul tehtud teatavaks kõigile rahvastele usu sõnakuulelikkuse saavutamiseks -
o sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz tanrının buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir.

ametnik tagab, et üksikisikute õigusi või huve mõjutavad otsused tehakse asjassepuutuvale isikule või asjassepuutuvatele isikutele kirjalikult teatavaks kohe pärast otsuse vastuvõtmist.
bir vatandaşın kişisel verileriyle ilgilenen yetkili, avrupa parlamentosu’nun ve avrupa birliği konseyi’nin, kişisel verilerin avrupa topluluğu kurum ve kuruluşları tarafından işlenmesi sırasında bireylerin korunmasına ve bu tür verilerin serbest dolaşımına yönelik, 18 aralık 2000 tarihli ve (ec) 45/2001 sayılı yönetmeliği hükümleri uyarınca, ilgili bireyin mahremiyetine ve kişilik haklarına saygı gösterecektir. 1

ja see sai teatavaks kõigile juutidele ja kreeklastele, kes elasid efesoses. ja hirm tuli nende kõikide peale, ja issanda jeesuse nime ülistati väga.
bu haber, efeste yaşayan bütün yahudilerle greklere ulaştı. hepsini bir korku aldı ve rab İsanın adı büyük bir saygınlık kazandı.

kui ametnik ei saa taotletavat teavet avaldada konfidentsiaalsusnõuete tõttu, teeb ta asjassepuutuvale isikule käesoleva eeskirja artikli 18 kohaselt teatavaks põhjused, miks ta ei saa teavet anda.
talep edilen bilginin gizli olması nedeniyle ifşa edilememesi durumunda, yetkili bu yasa’nın 18’inci maddesi hükümleri uyarınca, ilgili kişiye talep ettiği bilginin verilemesinin nedenlerini açıklayacaktır.

sest teie sõnakuulmine on saanud kõigile teatavaks; seepärast ma rõõmustun teist, kuid tahan, et teie oleksite targad heale, aga kohtlased pahale.
sözdinlerliğinizi herkes duydu, bu nedenle sizin adınıza seviniyorum. İyilik konusunda bilge, kötülük konusunda deneyimsiz olmanızı isterim.

sellepärast ma teen teile teatavaks, et ükski, kes räägib jumala vaimus, ei ütle: „neetud on jeesus!” ja ükski ei v
bunun için bilmenizi isterim ki: tanrının ruhu aracılığıyla konuşan hiç kimse, ‹‹İsaya lanet olsun!›› demez. kutsal ruhun aracılığı olmaksızın da kimse, ‹‹İsa rabdir›› diyemez.

kui rebekale tehti teatavaks ta vanema poja eesavi mõtted, siis ta laskis kutsuda oma noorema poja jaakobi ja ütles temale: „vaata, sinu vend eesav trööstib ennast sellega, et ta su tapab!
büyük oğlu esavın ne düşündüğü rebekaya bildirilince rebeka küçük oğlu yakupu çağırttı. ‹‹bak, ağabeyin esav seni öldürmeyi düşünerek kendini avutuyor›› dedi,