검색어: galileo (에스페란토어 - 터키어)

galileo malkovris ĝin.
gallileo tarafından keşf edilmiş.

kaj li predikis en la sinagogoj de galileo.
böylece yahudiye'deki havralarda tanrı sözünü duyurmaya devam etti.

dirinte tion al ili, li restis ankoraux en galileo.
İsa bu sözleri söyleyip celilede kaldı.

kaj tuj la famo pri li disvastigxis cxie en la tutan cxirkauxajxon de galileo.
böylece İsayla ilgili haber, celile bölgesinin her yerine hızla yayıldı.

kaj ili sxipveturis al la lando de la gerasenoj, kiu estas kontraux galileo.
celilenin karşısında bulunan gerasalıların memleketine vardılar.

poste jesuo foriris trans la maron de galileo, tio estas de tiberias.
bundan sonra İsa, celile -taberiye- gölünün karşı yakasına geçti.

kaj dum ili vojiris al jerusalem, li trapasis tra la mezo de samario kaj de galileo.
yeruşalime doğru yoluna devam eden İsa, samiriye ile celile arasındaki sınır bölgesinden geçiyordu.

kaj foririnte, ili trapasis tra galileo; kaj li deziris, ke neniu tion eksciu.
oradan ayrılmış, celile bölgesinden geçiyorlardı. İsa hiç kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.

kaj grandaj homamasoj lin sekvis el galileo kaj dekapolis kaj jerusalem kaj judujo kaj el trans jordan.
celile, dekapolis, yeruşalim, yahudiye ve Şeria irmağı'nın karşı yakasından gelen büyük kalabalıklar o'nun ardından gidiyordu.

kaj en la sesa monato la angxelo gabriel estis sendita de dio en urbon de galileo, nomatan nazaret,
elizabetin hamileliğinin altıncı ayında tanrı, melek cebraili celilede bulunan nasıra adlı kente, davutun soyundan yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. kızın adı meryemdi.

kaj jesuo kun siaj discxiploj foriris gxis la maro; kaj granda homamaso el galileo sekvis lin. kaj el judujo
İsa, öğrencileriyle birlikte göl kıyısına çekildi. celileden büyük bir kalabalık onun ardından geldi. ayrıca, bütün yaptıklarını duyan büyük kalabalıklar yahudiyeden, yeruşalimden, İdumeyadan, Şeria irmağının karşı yakasından, sur ve sayda bölgelerinden kendisine akın etti.

kaj cxiuj liaj konantoj, kaj la virinoj, kiuj sekvis lin el galileo, staris malproksime, vidante tion.
ama İsanın bütün tanıdıkları ve celileden onun ardından gelen kadınlar uzakta durmuş, olanları seyrediyorlardı.

kaj post tio jesuo iradis en galileo; cxar li ne volis iradi en judujo, cxar la judoj celis mortigi lin.
bundan sonra İsa celilede dolaşmaya başladı. yahudi yetkililer onu öldürmeyi amaçladıkları için yahudiyede dolaşmak istemiyordu.

kaj kiam ili kolektigxis en galileo, jesuo diris al ili:la filo de homo estos transdonita en la manojn de homoj;
celilede bir araya geldiklerinde İsa onlara, ‹‹İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek›› dedi. Öğrenciler buna çok kederlendiler.

aliaj diris:cxi tiu estas la kristo. sed kelkaj diris:tamen cxu el galileo la kristo venas?
bazıları da, ‹‹bu mesihtir›› diyorlardı. başkaları ise, ‹‹olamaz! mesih celileden mi gelecek?›› dediler.

kiuj sekvis lin, kiam li estis en galileo, kaj servadis al li; kaj multaj aliaj virinoj, kiuj suprenvenis kun li en jerusalemon.
İsa daha celiledeyken bu kadınlar onun ardından gitmiş, ona hizmet etmişlerdi. onunla birlikte yeruşalime gelmiş olan daha birçok kadın da olup bitenleri izliyordu.

ili respondis kaj diris al li:cxu vi ankaux estas el galileo? esploru, kaj vidu, ke neniam el galileo venas profeto.
ona, ‹‹yoksa sen de mi celiledensin?›› diye karşılık verdiler. ‹‹araştır, bak, celileden peygamber çıkmaz.››

kaj la eklezio tra la tuta judujo kaj galileo kaj samario havis pacon kaj ricevis edifon; kaj iradante en la timo de la sinjoro kaj en la konsolo de la sankta spirito, gxi kreskis.
bütün yahudiye, celile ve samiriyedeki inanlılar topluluğu esenliğe kavuştu. gelişen ve rab korkusu içinde yaşayan topluluk kutsal ruhun yardımıyla sayıca büyüyordu.

sed kiam li auxdis, ke arhxelao regxas en judujo anstataux sia patro herodo, li timis iri tien; kaj avertite de dio en songxo, li fortiris sin en la regionojn de galileo,
ama yahudiyede hirodesin yerine oğlu arhelasın kral olduğunu duyunca oraya gitmekten korktu. rüyada uyarılınca celile bölgesine gitti.

kaj jozef ankaux supreniris el galileo, el la urbo nazaret, en judujon, al la urbo de david, kiu estas nomata bet-lehxem, cxar li estis el la domo kaj familio de david,
böylece yusuf da, davutun soyundan ve torunlarından olduğu için celilenin nasıra kentinden yahudiye bölgesine, davutun kenti beytleheme gitti.