검색어: parolos (에스페란토어 - 터키어)

la majstro parolos.
Üstat konuşmak istiyor.

mi parolos al ŝi!
onunla şahsen konuşmalıyım.

- mi ne plu parolos!
- tamam, sustum!

mi parolos kun li kaj...
onunla konuşmak hoşuma gidiyordu ve...

ni ne parolos pri osterlish.
bu toplantıda avusturya konusunu tartışmamalıyız.

en la kampadejo, li parolos!
- kampa götürdüğümüzde nasılsa konuşacak.

bone, pri mak ni parolos poste.
peki, mak hakkında sonra konuşuruz.

jes, alice, mi parolos kun li.
evet, alice. konuşurum.

- do, nun parolos giuseppe impastato...
Şimdi, impastato'ya kulak verelim...

kaj tuj parolos la sinjoro urbestro.
Şimdi de sıra vali'de.

avinjo, mi parolos al la instruisto.
gidip öğretmenimden izin isteyeyim.

mi parolos al jubaba. mi maldungos min
yardımcılığı bırakmak için yubaba'yla konuşacağım.

Ĉu ni parolos dum ĝi...? ne, senparole.
bana bir şey söyleyecek misin?

daŭrigu la manĝon kaj ni parolos poste.
siz yemeğinizi yiyin. sonra görüşürüz.

ili ne parolos pri tio ĉar neniu ilin komprenus.
Ülke mi? hangi ülke burada çektiğimiz acının farkında?

vi denove aŭdos, kion% 1 parolos kaj krios.
% 1 kullanıcısının ne dediğini artık duyacaksınız.

bonvolu lasi nin solaj. mi parolos kun ŝi, karulo.
pekala nasıl biliyorsan öyle yap.

atentu, ijob, auxskultu min; silentu, kaj mi parolos.
sen sus, ben konuşacağım.

cxu gxi multe petegos vin, aux parolos al vi flatajxojn?
tatlı tatlı konuşur mu?

kiam miĉjo parolos al vi, agu precize tiel, kiel ĝi diros.
mike senin arkadaşın. mike seninle konuştuğunda dediklerini harfiyen yerine getirmelisin.