검색어: and it doesn't work that way (영어 - 터키어)

it doesn't work that way.
o şekilde işlemez.

it doesn't work.
İşe yaramaz.

it doesn't seem that way, does it?
bu şekilde görünmüyor, değil mi?

and it doesn't have to be this way.
ve böyle olmak zorunda değil.

you know, it doesn't work.
biliyorsunuz ki bu işe yaramıyor.

but the point is, it doesn't feel that way.
ancak asıl nokta şu ki, öyle hissedilmiyor.

if it doesn't work, take it down.
İşe yaramazsa, geri sökmek.

the way pentax implemented it, doesn't work that well.
pentax'ın live view özelliğini uygulayış tarzı o kadar iyi görünmüyor.

and it doesn't mean it's going to work forever.
ve bu sonsuza kadar çalışacağı anlamına gelmiyor.

it doesn't seem that way, but that's the way it is.
Öyle görünmese de, öyle.

and it doesn't just apply to computation.
ve bu sadece bilgisayarlara mahsus değil.

but the history books and the daily news tell us it doesn't always work out that way.
ama hikaye kitapları ve günlük haberlere göre bu işler her zaman böyle olmuyor.

now, the ones that it doesn't work are interesting.
ve işe yaramadığı kişiler de ilginç.

banking wasn't always this way, and it doesn't have to be this way.
bankacılık her zaman bu şekilde değildi, ve bu şekilde olmak zorunda değil.

a piece of paper got jammed in the printer and now it doesn't work.
yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor.

and it doesn't hurt to do it in a location like this either.
böyle bir yerde çalışmak da çok canımızı sıkmıyor tabii ki.

metamaterials, unfortunately -- a, it only works on microwave, and b, it doesn't work all that well yet.
matemateryaller, ne yazık ki-- a. sadece mikrodalgada çalışıyor ve b, henüz o kadar da iyi çalışmıyor.

and it does it in such a way that it doesn't get bitten itself.
bunu öyle ustalıkla yapıyor ki, hiçbir şekilde kendisi ısırılmıyor.

"so the basic tool is there but it doesn't work," he said.
cafao başkanı "yani temel aygıt orada fakat çalışmıyor." dedi.

and that sort of gives the impression you've got one air mass going up and down, up and down. it doesn't work like that.
sizin düşüncenizde kocaman bir hava kütlesinin bir o yana bir bu yana gitmesi olabilir ama işler bu şekilde yürümüyor.