전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
번역 추가
beaten
müessir fiil
마지막 업데이트: 2011-02-21 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
i was beaten.
dövüldüm.
마지막 업데이트: 2014-02-01 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
she's beaten.
anne dayak yerdi.
마지막 업데이트: 2015-10-13 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
tom got beaten up.
tom'a dayak atıldı.
you are beaten. give up.
sen yenildin. vazgeç.
he was beaten too easily.
o, çok kolay tenifi.
people were being beaten brutally.
İnsanlar vahşice dövülüyordu.
hearst has merrick beaten for publishing it.
hearst yazıyı bastığı için merrick’i dövdürür.
마지막 업데이트: 2016-03-03 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
i was beaten by my husband for five years.
beş yıl boyunca eşimden dayak yedim.
i like hot springs that are off the beaten track.
sapa kaplıcaları severim.
now beaten an 11-year-old child. well done.
11 yaşındaki bir çocuğu yendin. aferin.
several prisoners complained that the officers had beaten them.
Ãok sayıda mahkum memurların kendilerini dövdüÄüne dair Åikayette bulundu.
마지막 업데이트: 2012-04-07 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
i've been beaten up more than 14 times in my life.
hayatımda 14 defadan fazla dövüldüm.
he is proud of never having been beaten in ping-pong.
o pinponda asla yenilmemekle gurur duyuyor.
beaten for hours on sunday to force a 'confession'.
pazar günü bir 'itiraf' için saatlerce dövüldü.
마지막 업데이트: 2016-02-24 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
even a supercomputer was beaten by a grandmaster with a relatively weak laptop.
bir superbilgisayar bile görece daha zayıf bir bilgisayara sahip bir satranç şampiyonu tarafından yenilebilirdi.
he was attacked and severely beaten by a group of hooligans just before the event.
genç adam maçtan kısa bir süre önce bir grup holigan tarafından saldırıya uğrayarak feci şekilde dövüldü.
마지막 업데이트: 2016-01-20 사용 빈도: 1 품질: 추천인: Wikipedia
in montenegro, the director of the daily vijesti was attacked and beaten on september 1st.
karadağ’da vijesti gazetesi yöneticisi, 1 eylül tarihinde uğradığı saldırıda dövüldü.
and he was beaten, starved, tortured -- lost all his teeth while in prison.
ve dövüldü, aç bırakıldı, işkence gördü -- bütün dişlerini hapishanede kaybetti.
i've seen girls who were beaten by their mothers and brothers and fathers and uncles.
anneleri, ağabeyleri, babaları ve amcaları tarafından dövülen kızları gördüm.