검색어: commanded (영어 - 터키어)

all this has he commanded.
(başka) yollara uymayın.

do what you are commanded!
"babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap!

he commanded me to do it.
o, bana onu yapmamı emretti.

now do what ye are commanded!"
artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin" dedi.

go where you are commanded."
artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün" dediler.

and those distributing as commanded.
derken bir emir taksim edenlere andolsun ki,

he commanded and they were created ...".
İslam inancına göre meleklerin bu görevleri onların ibadetleridir.

say: 'my lord has commanded justice.
de ki: "rabbim adaleti emreder.

we had commanded adam (certain matters).
andolsun biz, daha önce de Âdem'e ahit (emir ve vahiy) vermiştik.

this he has commanded you that you may understand.
haksız yere allah'ın haram kıldığı cana kıymayın. düşünesiniz diye allah size bunları emretti.

were you present when allah commanded this to you?”
allah'ın size böyle emrettiğine tanık mı oldunuz?

he said, ‘father! do whatever you have been commanded.
"babacığım," dedi, "sana emredileni uygula.

[allah] said, "what prevented you from prostrating when i commanded you?"
(allah) buyurdu: "sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?"

(allah) said: "what prevented thee from prostrating when i commanded thee?"
(allah) buyurdu: "sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?"