검색어: couldn't get dll api from (영어 - 터키어)

i couldn't get away.
kaçamadım.

he couldn't get the job.
o, işi alamadı.

the kitten couldn't get down from the tree.
yavru kedi ağaçtan inemedi.

i couldn't get any better
hiç yakıştıramadım senin gibi adama

i couldn't get a definite answer from him.
ondan kesin bir cevap alamadım.

i couldn't get enough of it.
doyamıyordum.

try as he might, he couldn't get away from her.
ne kadar denerse denesin kadından kurtulamamış.

i couldn't get him on the phone.
onunla telefonda anlaşamadım.

tom couldn't get along with his neighbors.
tom komşularıyla geçinemedi.

you couldn't get it. you had to bribe.
alamıyordunuz. rüşvet vermeniz gerekiyordu.

but they couldn't get the results they wanted.
ama istedikleri sonuçları alamıyorlardı.

i couldn't get my idea across to the class.
fikrimi sınıfa anlatamadım.

he was interviewed for the job, but couldn't get it.
İş için röportaj yapıldı fakat onu alamadı.

he couldn't get his ideas across to the students.
o, fikirlerini öğrencilere açıklayamadı.

tom complained that he couldn't get that song out of his head.
tom o şarkıyı kafasından atamamaktan şikayet etti.

she waited for a taxi for two hours but couldn't get one.
o, iki saat taksi bekledi ama bir tane bulamadı.

unfortunately for him, he fell into a swamp and couldn't get out.
ne yazık ki bir bataklığa düşmüş... ...ve oradan çıkamamış.

tom couldn't get any work done because his children kept interrupting him.
tom, çocuklar onu engellemeyi sürdürdüğü için hiç iş yaptıramadı.

i couldn't get out of my garage because there was a car in the way.
garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.

other people couldn't get the machine running. it always worked for him.
diğerleri beceremezken o, makinayı her zaman çalıştırabiliyordu.