검색어: every man is master in his own house (영어 - 터키어)

every man is master in his own house.
her insan kendi evinin efendisidir.

and every man went unto his own house.
bundan sonra herkes evine gitti.

every man has his own strong points.
her insanın kendi güçlü noktaları vardır.

for every man shall bear his own burden.
herkes kendine düşen yükü taşımalı.

tom built his own house.
tom kendi evini inşa etti.

he set fire to his own house.
o, kendi evini ateşe verdi.

god created man in his own image.
tanrı insanı kendi suretinde yarattı.

every man is bound to what he does.
[74,38-40; 13,23]

all the kings of the nations, even all of them, lie in glory, every one in his own house.
görkemli mezarlarda yatıyor.

and jerubbaal the son of joash went and dwelt in his own house.
yoaş oğlu yerubbaal dönüp kendi evinde yaşamını sürdürdü.

ye shall not do after all the things that we do here this day, every man whatsoever is right in his own eyes.
‹‹bugün burada yaptığımızı yapmayın; herkes kendi gözünde doğru olanı yapıyor.

on that day every man among them will have enough concern of his own --
o gün herkesin kendisine yetecek işi vardır.

tom does things in his own way.
tom işleri kendi tarzıyla yapar.

every man is a pledge for that which he hath earned.
her kişi kendi kazandığına karşılık bir rehindir.

tom's problem is that he lives in his own bubble.
tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.

he listened to music in his own room.
kendi odasında müzik dinledi.

he that is greedy of gain troubleth his own house; but he that hateth gifts shall live.
rüşvetten nefret edense rahat yaşar.

but every man in his own order: christ the firstfruits; afterward they that are christ's at his coming.
her biri sırası gelince dirilecek: İlk örnek olarak mesih, sonra mesihin gelişinde mesihe ait olanlar.

one man esteemeth one day above another: another esteemeth every day alike. let every man be fully persuaded in his own mind.
kimi bir günü başka bir günden üstün sayar, kimi her günü bir sayar. herkesin kendi görüşüne tam güveni olsun.

nevertheless, to avoid fornication, let every man have his own wife, and let every woman have her own husband.
ama fuhuştan ötürü her erkek karısıyla, her kadın da kocasıyla yaşasın.