검색어: feelings (영어 - 터키어)

my feelings
boyle hissetim

they shared feelings.
onlar duygularını paylaştılar.

i understand your feelings.
hislerini anlıyorum.

did i hurt his feelings?
onun duygularını incittim mi?

tom hurt mary's feelings.
tom mary'nin duygularını incitti.

his words hurt her feelings.
sözleri onun duygularını incitti.

don't ignore her feelings.
onun duygularını görmezden gelmeyin.

i cannot describe my feelings.
duygularımı ifade edemem.

he doesn't show his feelings.
o, duygularını belli etmez.

it doesn't have feelings ... yet.
duyguları yok... henüz.

tom regretted hurting mary's feelings.
tom mary'nin duygularını incittiğine pişman oldu.

i think you've hurt tom's feelings.
sanırım tom'un duygularını incittin.

it's perceptions, thoughts, feelings, dreams.
algılar, düşünceler, duygular ve hayallerdir.

i don't think i hurt tom's feelings.
tom'un hislerini incittiğimi sanmıyorum.