검색어: find what u love and let it kill u (영어 - 터키어)

cover it and let it rise.
Üzerini örtün ve kabarmaya bırakın.

hit the ball onto the slope and let it roll into cup.
eğimdeki topa vurun ve fincana düşmesini sağlayın. comment

cover it and let it rise. preheat the oven to 130c.
Üzerini örtün ve kabarmaya bırakın.

exercise patience and let it be only for the cause of god.
sabret! sabrın da ancak allah'ın yardımı iledir.

and let it give you some strength to get the next few moments on your job.
ve size önünüzdeki anlar için biraz kuvvet verecektir.

return, o lord, how long? and let it repent thee concerning thy servants.
acı kullarına!

and let it never happen that the unbelievers might turn you away from the revelations of allah after they have been revealed to you.
allah'ın ayetleri sana indirildikten sonra sakın seni geri çevirmesinler.

and always take time to smell the flowers, and let it fill you with beauty, and rediscover that sense of wonder.
ve her zaman çiçekleri koklamak ve sizi güzellikleriyle doldurmalarına izin vermek ve bu harika hissi yeniden keşfetmek için zaman ayırın.

and god said, let there be a firmament in the midst of the waters, and let it divide the waters from the waters.
tanrı, ‹‹suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın›› diye buyurdu.

and let it never happen that the unbelievers might turn you away from the revelations of allah after they have been revealed to you. call people to your lord and never become one of the unbelievers,
ve sakın sana indirildikten sonra seni allah'ın ayetlerinden çevirmesinler ve rabbine çağır halkı ve sakın şirk koşanlardan olma.

then began he to speak to the people this parable; a certain man planted a vineyard, and let it forth to husbandmen, and went into a far country for a long time.
İsa sözüne devam ederek halka şu benzetmeyi anlattı: ‹‹adamın biri bağ dikti, bunu bağcılara kiralayıp uzun süre yolculuğa çıktı.

so one of the reasons that i have come here to talk about this today is to -- frankly, selfishly -- unburden myself and let it be known that this is not an untroubled mind that has written all of these books.
bu gün buraya gelip konuşmamın nedenlerinden birisi de -- samimi olarak, kendimi düşünerek-- size içimi dökerek, yazılmış bütün bu kitapların sorunsuz bir zihinden kaynaklanmadığını söylemek.

now therefore let us make a covenant with our god to put away all the wives, and such as are born of them, according to the counsel of my lord, and of those that tremble at the commandment of our god; and let it be done according to the law.
senin ve tanrımızın buyrukları karşısında titreyenlerin öğütleri uyarınca, bütün yabancı kadınları ve çocuklarını uzaklaştırmak için tanrımızla şimdi bir antlaşma yapalım. bu antlaşma yasaya uygun olsun.

and he began to speak unto them by parables. a certain man planted a vineyard, and set an hedge about it, and digged a place for the winefat, and built a tower, and let it out to husbandmen, and went into a far country.
İsa onlara benzetmelerle konuşmaya başladı. ‹‹adamın biri bağ dikti, çevresini çitle çevirdi, üzüm sıkmak için bir çukur kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı.

"i am voting because kosovo was and will remain part of serbia," ljubisa djurdjic told southeast european times. "this is our will, and let it be."
ljubisa curciç southeast european times'a "oy veriyorum, çünkü kosova sırbistan'ın bir parçasıydı ve öyle kalacaktır." şeklinde konuşarak şöyle devam etti: "bu bizim isteğimiz ve bırakın öyle olsun."

===1990–92: "rhythm of love" and "let's get to it"===minogue's third album, "rhythm of love" was released in november 1990.
=== 1990-92: "rhythm of love" ve "let's get to it" ===minogue'un üçüncü albümü "rhythm of love", kasım 1990'da yayımlandı.