검색어: function satisfying (영어 - 터키어)

function
fonksiyon

stop function
durdurma fonksiyonu

function composition
bileşke fonksiyon

this is very satisfying.
bu çok tatmin edici.

it's very satisfying.
bu çok tatmin edici.

we are working day and night for satisfying you.
sizleri memnun etmek İçin gece gündüz Çalışıyoruz

pack: no, they did not reach satisfying results yet.
pack: hayır, henüz tatmin edici sonuçlara ulaşamadılar.

that is prosperity, the saving of time in satisfying your needs.
bu zenginleşme, zaman kazanma ve ihtiyaçların karşılanmasıdır.

my first satisfying sculpture was made in collaboration with these fishermen.
benim ilk tatmin edici heykelimi, bu balıkçılarla ortak çalışarak yaptım.

and this thing, it's deeply, deeply satisfying to me.
ve bu şey benim için çok çok tatmin edici oldu.

cec head valdete daka said the turnout among serbs in the north was satisfying.
cec başkanı valdete daka, kuzeydeki sırpların seçimlere katılım oranının tatmin edici düzeyde olduğunu söyledi.

the image quality of the sony a850 is completely satisfying and offers pleasant shooting.
sony a850 fotoğraf makinesinin son derece tatmin edici olan görüntü kalitesi keyifli bir çekim sağlıyor.

success was just as much about pleasing key figures as it was about satisfying one's own preferences.
başarı insanın kendi istediklerinin yanında ana figürleri de memnun etmeye dayalı olurdu.

so far, 46 countries have recognised the country, a "satisfying number" said hyseni.
hyseni, ülkesini şimdiye kadar 46 ülkenin tanıdığını ve bunun "memnuniyet verici" bir sayı olduğunu belirtti.

"the military authorities should provide satisfying responses to the public's questions about the silvan attack.
"askeri yetkililer halkın silvan saldırısıyla ilgili sorularına tatmin edici yanıtlar vermeli.

functions
fonksiyonlar