검색어: happiest (영어 - 터키어)

happiest
mutluluk

happiest bride
gül balerinini

happiest mothers day
pinakamasayang mothers day

they are the happiest place.
en mutlu yer.

what time are you the happiest?
ne zaman en mutlusun?

he is the happiest man on earth.
o dünyadaki en mutlu adam.

i feel happiest when i'm running.
koşuyorken en mutlu hissederim.

i feel happiest when i am in school.
okuldayken en mutlu hissediyorum.

may this day be the happiest day in your life.
bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.

she is happiest when she is playing the piano.
piyano çalarken en mutludur.

i feel happiest when i am at home with my family.
en çok ailemle evde olduğum zaman kendimi mutlu hissediyorum.

so what does the happiest man in the world look like?
dünyadaki en mutlu insan neye benzer?

as a group, they're the happiest people i know.
bildiğim en mutlu grup onlar.

do you think your schooldays are the happiest days of your life?
okul günlerinizin hayatınızın en mutlu günleri olduğunu düşünüyor musunuz?

the happiest women, like the happiest nations, have no history.
en mutlu kadınların, en mutlu uluslar gibi, bir öz geçmişi yoktur.

right now dhaka is the happiest place on earth full of festivities.
Şu an dhaka şenlikler içinde dünyanın en mutlu yeri.

matthieu's own experience is that compassion is the happiest state ever.
matthieu'un deneyimiyle şefkat insanın en mutlu halidir.

sir thomas brown wrote in 1642, "i am the happiest man alive.
sir thomas brown 1642'de şöyle yazmıştı: "ben yaşayan en mutlu insanım.

research also suggests that the happiest couples are the ones that focus on the positives.
araştırma ayrıca şunu öneriyor: en mutlu olan çiftler, olumlu yönlere odaklanan çiftlerdir.

"the night we heard that nato bombed mup was one of the happiest in my life.
"nato'nun mup'yi bombaladığını duyduğumuz gece hayatımın en mutlu gecelerinden biriydi.