검색어: his speech was to the point (영어 - 터키어)

his speech was to the point.
onun konuşması tam yerindeydi.

his speech was short and to the point.
onun konuşması kısa ve isabetliydi.

her explanation was to the point.
onun açıklaması tam isabetliydi.

get to the point.
sadede gel.

his speech was not very becoming to the occasion.
onun konuşması duruma çok uygun değildi.

his speech was suitable for the occasion.
onun konuşması ortam için uygundu.

his speech was too short.
konuşması çok kısaydı.

his speech inspired all the boys.
onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.

he brought his speech to an end.
o konuşmasını bitirdi.

select the point...
noktayı seç...

his speech deeply affected the audience.
konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

her speech was excellent.
onun konuşması mükemmeldi.

we've got to stick to the point.
ana fikre sadık kalmalıyız.

her speech was full of wit.
onun konuşması espri doluydu.

his speech got awfully boring.
onun konuşması müthiş sıkıcıydı.

he prepared his speech very carefully.
konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

calhoun was too weak to read his speech.
calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı.

he fainted in the midst of his speech.
konuşmasının ortasında bayıldı.

if anyone was to ask what the point of the story is, i really don't know.
eğer biri bu kitabın konusu ne diye sorarsa, gerçekten bilmiyorum.

a strange incident happened during his speech.
onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.