검색어: i cannot pickup your loading heart (영어 - 터키어)

i cannot accept your gift.
ben hediyeni kabul edemem.

i cannot do
yapamam

i cannot agree to your proposal.
ben önerini kabul edemem.

i cannot do that.
ben bunu yapamam.

i cannot eat any more.
artık yiyemem.

i cannot bear witness!"
de ki: "ben şehadet etmem."

i'm sorry i cannot meet your demand.
Üzgünüm talebini karşılayamam.

i cannot accept this gift.
bu hediyeyi kabul edemem.

i cannot use digiplay application
digiplay uygulamasını kullanamıyorum

i cannot appreciate his logic.
ben onun mantığını takdir edemem.

i cannot come to your aid, nor can you come to my aid.
artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız.

unlike my brother, i cannot swim.
erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.

i cannot forget those kind people.
ben şu nazik insanları unutamam.

i cannot avail you anything against god.
ama allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam.

"i cannot afford these prices."
"bu fiyatlara gücüm yetmez."

say: "nay! i cannot bear witness!"
"ben şehadet etmem" de.

i cannot respond to your distress calls, neither can you respond to my distress calls.
artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız.