검색어: i saw the rich (영어 - 터키어)

i saw the sun
güneşi gördüm

i saw the dog.
köpeği gördüm.

i just saw the news.
haberi az önce gördüm.

i saw the policeman.-
polisi gördüm-

i do not like the rich.
ben zenginleri sevmiyorum.

i saw the car hit a man.
arabanın bir adama çarptığını gördüm.

he saw the girl.
o, kızı gördü.

i saw the fear in tom's eyes.
tom'un gözlerindeki korkuyu gördüm.

i saw the boy in brown shoes.
kahverengi ayakkabılı çocuğu gördüm.

and best of all, i saw the animals.
ama en güzeli, hayvanları gördüm.

tom saw the exhibits.
tom sergileri gördü.

i saw the boxing match on television.
televizyonda boks maçı gördüm.

i saw the children walk across the street.
Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.

when i went, i saw the ghastliest thing ever.
gittiğimde beni çok derinden etkileyen birşey gördüm.

i saw the old man feed his dog chicken bones.
yaşlı adamın köpeğini tavuk kemiği ile beslediğini gördüm.

before that day, this is how i saw the ocean.
o güne kadar okyanusu böyle görüyordum.

the rich are often misers.
zenginler çoğu kez pintidirler.

i saw the old man two or three times a week.
yaşlı adamı haftada iki ya da üç kez gördüm.

i saw the mark of sadness that had remained on her face.
onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.

arriving at the airport, i saw the plane taking off.
havaalanına vardığımda uçağın kalktığını gördüm.