검색어: i think that we will have a good futur together (영어 - 터키어)

and i think that we will.
ve sanırsam bunu yapacağız.

i think that's a good plan.
sanırım o iyi bir plan.

i hope that you will have a good season
umarım iyi bir sezon geçireceğinizi

i think that might be a good idea.
sanırım o iyi bir fikir olabilir.

and i think that's a good question.
ve bence bu güzel bir soru.

i think that we have fully achieved that and more.
bunu ve dahasını tamamen becerdiğimizi düşünüyorum.

and so i think that we evolved ...
bu nedenle, sanırım buna göre evrimleştik.

i think that we should try again.
ben tekrar denememiz gerektiğini düşünüyorum.

i hope you will have a good time in europe.
avrupa'da eğleneceğini umuyorum.

we will have a math quiz tomorrow.
yarın matematik testimiz var.

does man think that we will not assemble his bones?
sanıyor mu insan, kemiklerini hiç mi toplayamayız?

we will have a math class tomorrow.
yarın matematik dersimiz olacak.

the devout will have a good place of return.
doğrusu allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.

"i believe that we will have a multiethnic force under the mandate of kfor," he predicted.
nato başkanı, "kfor'un görevi altında etnik çeşitlilikte bir kuvvete sahip olacağmıza inanıyorum." dedi.

this is a reminder. the devout will have a good place of return.
bu bir mesajdır: erdemliler için güzel bir gelecek,

so it is not just the question if they can be, i think that they must be, and it will have a very important and very positive role to play within these structures.
yani bu, yalnızca bir parça olabilme değil, bir parça olma mecburiyeti sorusudur. ve bölgenin bu yönde ilerlemesi, söz konusu yapılar içinde çok önemli ve çok olumlu roller üstlenmesine yol açacaktır.

let not the unbelievers think that our respite to them is good for themselves: we grant them respite that they may grow in their iniquity: but they will have a shameful punishment.
kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, şahısları için hayırlı olduğunu sanmasınlar. biz onlara bu mühleti, ancak günahlarını artırsınlar diye veriyoruz.

for those who do good in this world will have a good reward -- and god's earth is spacious.
bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. allah'ın toprağı/yeryüzü geniştir.

nay! do those who have wrought evil deeds think that we will make them like those who believe and do good-- that their life and their death shall be equal?
kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız? hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?!

(on the contrary) only those who have deserved the garden, will have a good abode on that day and a cool place for midday rest.
ama o gün, cennetlikler, kalınacak yerlerin en iyisinde, dinlenme yerlerinin en güzelinde bulunacaklardır. [59,20; 25,76]