검색어: i used to not playing many computer games (영어 - 터키어)

i used to not eat meat.
et yemezdim.

i used to love you
esek

i used to be fat.
eskiden şişmandım.

i used to be a photographer for many years.
uzun yıllar fotoğrafçı olarak çalıştım

i used to babysit tom.
tom'a bakıcılık yapardım.

i used to be a malthusian.
eskiden malthusçuydum.

i am not what i used to be.
ben eskiden olduğum gibi değilim.

"i used to work for a state agency for many years.
setimes'a konuşan alexandra, "yıllarca devlet dairesinde çalıştım.

and i used to be one, so there.
ben de onlardan biriyim, ne var yani?!

i used to teach people how to write computer programs in new delhi, 14 years ago.
İnsanlara bilgisayar programları yazmayı öğretiyordum, 14 yıl önce, yeni delhi'de.

"i used to believe america was the best.
eskiden amerika'nın en iyisi olduğuna inanırdım.

i don't smoke now, but i used to.
Şu anda sigara içmiyorum fakat içerdim.

i used to often take walks along that river.
o nehir boyunca sık sık yürüyüş yapardım.

and i used to think, how on earth are those kids ever going to learn to write computer programs?
ve düşünürdüm, buradaki çocuklar nasıl olacak da bilgisayar programı yazmayı öğrenecekler?

i used to be a member of the petnica research station and i met so many geniuses there.
eskiden petnica araştırma merkezinin bir üyesiydim ve orada pek çok üstün zekalı insan tanıdım.

"i used to bet on a daily basis even before the world cup and now i simply can't miss a single game," he told setimes.
setimes'a konuşan rade, "dünya kupası'ndan önce de her gün bahis oynuyordum ve şimdiyse tek bir maçı bile kaçırmıyorum." dedi.