검색어: if you don't want me, don't write (영어 - 터키어)

if you don't want to go, you don't have to.
gitmek istemiyorsan, gitmek zorunda değilsin.

you don't write a psalm.
bir ilahi yazmazsınız.

if you don't want to go to that party, you don't have to.
eğer o partiye gitmek istemiyorsan, gitmek zorunda değilsin.

even if you don't pick me, pick him.
beni seçmeseniz bile onu seçin," diye fısıldadı.

ask tom if you don't believe me.
bana inanıp inanmadığını tom'a sor.

if you don't go, i won't, either.
sen gitmezsen, ben de gitmem.

i'm not going help you if you don't want me to.
yardım etmemi istemiyorsanız size yardım etmeyeceğim.

i'm not going to leave if you don't want me to.
gitmemi istemiyorsanız gitmeyeceğim.

if you don't come to me, i'll come to you.
eğer sen bana gelmezsen, ben sana geleceğim.

i don't know what you don't want me to know, so i don't know what i want to know.
benim bilmemi istemediğin şeyi bilmiyorum. yani neyi bilmek istediğimi bilmiyorum.

if you don't mind babe i want to tell you if you can fuck whit me babe
sakıncası yoksa bebeğim, eğer beni becerebilirsen sana söylemek istiyorum bebeğim.

again, if you're squeamish, you don't want to watch.
ve yine hassassanız bakmak istemeyeceksiniz.

don't force yourself to eat if you don't want to.
İstemiyorsan kendini yemeye zorlama.

if you don't know the answers, guess.
cevapları bilmiyorsan, tahminde bulun.

i can help if you want me to.
yardım etmemi istersen edebilirim.

and if you don't know how, please find me -- i will help you.
ve eğer nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, lütfen beni bulun. ben size yardım edeceğim.

but if you don't have money, what happens?
fakat ya paranız yoksa, o zaman ne olur?

but me data if you want me to show you
ama sana göstermemi istiyorsan ben veri

i'm willing to help you if you want me to.
eğer yapmamı istiyorsan, sana yardım etmeye hazırım.

i can understand why you don't want to eat there.
niçin orada yemek istemediğini anlayabiliyorum.