검색어: isolation (영어 - 터키어)

isolation
yalıtım

isolation valve
İzolasyon valfi

isolation / purification
İzolasyon / saflaştırma

isolation of walls:
duvar izolasyonu:

we know that isolation kills.
yalnızlığın öldürdüğünü biliyoruz.

game about consciousness and isolation
zeka ve ayırt etme becerisi ile ilgili oyun

but his days of isolation are over.
ancak Öcalan'ın tecrit günleri sona erdi.

atomicity, consistency, isolation, durability
bölünmezlik, tutarlılık, bağımsızlık, kalıcılık

3 pole isolation switch box 16 a
3 kutuplu yalıtım anahtar kutusu 16 a

vis -- from isolation to tourist destination
vis -- izolasyondan turizm merkezine

how do you get from connection to isolation?
bağlantıda olmaktan yalıtılmış olmaya nasıl geçersiniz?

tadic or nikolic -- europe or isolation?
tadiç mi nikoliç mi -- avrupa mı tecrit mi?

it will reinforce iran's regional isolation."
"bu da İran'ın bölgesel tecritini artıracaktır."

one is that nothing in the body happens in isolation.
birincisi, vücutta hiçbir şey diğerlerinden bağımsız şekilde olmaz.

i think this is a very active engagement and not isolation.
bunun tecrit değil, son derece aktif bir katılım olduğunu düşünüyorum.

the main objective is to end the area's economic isolation.
pakette öncelikli olarak bölgenin ekonomik izolasyonuna son verilmesi hedefleniyor.

it seemed important to us to create a feeling of isolation.
yalıtılmışlık hissi yaratmak için bunun önemli olduğunu düşündük.

"then her hell of isolation, debts and private parties started.
Çok hızlı dil öğrenmiş ve uyuşturucuya alışmış.

the turkish-run northern sector remains under international isolation.
türk yönetimindeki kuzey kesimi, hâlen uluslararası tecrit altında bulunuyor.

teenage boys lived in isolation, their bodies covered with white clay.
ergen erkek çocukları, vücutları beyaz çamura bulanmış halde toplumdan kopuk yaşıyorlar