검색어: pumped;pumped (영어 - 터키어)

i pumped up the tire.
lastiğe hava bastım.

i pumped five gallons of gas into my car.
arabama beş galon benzin pompaladım.

it has pumped in 107.6m euros so far.
Şirket bugüne kadar 107,6 milyon avro pompaladı.

the plumber pumped the water out of the pipe.
su tesisatçısı suyu borudan dışarı pompaladı.

bentonite will be pumped by the bentonite pump to the injection pumps.
bentonit, enjeksiyon pompalarına bentonit pompası ile pompalanacaktır.

in swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.

fed pumped trillions of dollars into the world to fix this castle destroyed.
yıkılan bu şatoyu tamir edilebilmek için fed dünyaya trilyonlarca dolar pompalandı.

water will be pumped into the dry dock by sufficient pumps to float the caissons.
sandıkları yüzdürmek için yeterli sayıdaki pompa ile kuru havuza su pompalanacaktır.

they took tom to the hospital to have his stomach pumped because he ate something poisonous.
zehirli bir şey yediği için, onlar tom'u midesini pompalatmak için hastaneye götürdüler.

once most of the lower tank's content is pumped out, the pump switches off automatically.
alt depodaki içeriğin çoğu pompalandığında pompa otomatik olarak kapanır.

*process 1-2: the working fluid is pumped from low to high pressure.
* 1-2 Önce çalışma akışkanı, düşük basıçtan, yüksek basınca pompalanır.

they are the pump rooms where drains of wet areas and wc’s are collected and pumped to manholes.
islak hacimlerin ve wc' lerin giderlerinin toplanıp rögarlara basıldığı pompa odalarıdır.

they are the pump rooms where rain water, water coming from fire fighting system and leachate are collected and pumped to manholes.
yağmur suyu, yangınla mücadele sisteminden gelen su ve sızıntı suların toparlanıp rögarlara basıldığı pompa odalarıdır.

20 percent of the oxygen coming from your lungs, 20 percent of the blood pumped from your heart, is servicing this one organ.
akciğerlerinizden gelen oksijenin yüzde 20'si, kalbinizden pompalanan kanın yüzde 20'si, yalnızca bu organa gitmektedir.

one thing, he put a bird in there, and he pumped all the air out, and the bird died. so he said, hmm ...
bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi, ve kus oldu. ve o "hmmm..." dedi

according to the article, during the same period last year, a total of 142.5m euros of direct foreign investment were pumped into the country.
aynı makaleye göre, geçtiğimiz yılın aynı döneminde ülkeye giren yabancı doğrudan yatırım miktarı toplam 142,5 milyon avroydu.

"it is obvious that half of the water that is pumped in remains under the earth and is in fact a polluting substance," says kovachev.
kovachev, "pompalanan suyun yarısının toprağın altında kaldığı ve aslında kirletici bir madde olduğu açıktır." diyor.

nek is the owner of 29 hydroelectric and pumped-storage plants, with a total installed capacity of 2,563mw in the generating mode, and 943mw in the pumping mode.
nek, üretme modunda 2 bin 563 mw, pompalama modundaysa 943 mw'lık toplam kurulu kapasitesiyle 29 adet hidroelektrik ve pompal-depolama santralinin sahibi.

" half of "torches" songs were licensed—among them are: "pumped up kicks" ("gossip girl", "the vampire diaries", "friends with benefits", "entourage"), "houdini" ("gossip girl"); "helena beat" ("the vampire diaries"); "don't stop (color on the walls)" ("suits", nissan motors commercial); and "call it what you want" ("fifa 12").
torches albümündeki şarkılarının yarısı daha albüm yayımlanmadan çeşitli reklamlarda, dizilerde veya oyunlarda çalınmaya başlandı, bu şarkılar arasında "pumped up kicks" ("gossip girl", "the vampire diaries", "friends with benefits", "entourage"), "houdini" ("gossip girl"); "helena beat" ("the vampire diaries"); "don't stop (color on the walls)" ("suits", nissan motors reklam); ve "call it what you want" ("fifa 12") vardı.