검색어: purported (영어 - 터키어)

governor suleyman kamc said police staged simultaneous raids on 18 purported hideouts.
vali süleyman kamçı, polisin 18 şüpheli hücreye eşzamanlı baskınlar düzenlediğini söyledi.

the action followed the discovery in march of a purported wahhabi camp near novi pazar.
operasyon, mart ayında novi pazar yakınlarında bir vahabi kampı olduğu ortaya çıkarılması sonrasında düzenlendi.

later, a procession of cars travelled to visegrad to place flowers at the purported site of their deaths.
daha sonra bir araç kafilesiyle visegrad'a giderek kurbanların öldürüldükleri kabul edilen yere çiçekler bıraktılar.

despite a purported deal to put aside their differences, the two islamic communities in serbia continue to be at odds.
aralarındaki görüş farklılıklarını geride bırakma yönünde anlaşmış görünmelerine karşın, sırbistan'daki iki müslüman toplum arasındaki anlaşmazlık devam ediyor.

they were arrested nearly six months ago in the sarajevo canton, and have been linked to a purported terror plot in denmark.
yaklaşık altı ay önce saraybosna kantonu'nda tutuklanan sanıkların, danimarka'da gerçekleşeceği iddia edilen bir terör planıyla ilgili oldukları sanılıyor.

defence lawyers say the children had the virus before the nurses began working at the hospital and that purported confessions were the result of torture.
savunma avukatları virüsün çocuklara hemşireler hastanede çalışmaya başlamadan önce bulaştığını ve sözde ifadelerin işkence sonucu alındığını ileri sürüyorlar.

he criticised prosecutors for pursuing purported coup plots instead of focusing on extrajudicial killings and other more tangible unsolved crimes that have been linked to ergenekon.
cengiz, savcıları yargısız infazlara ve ergenekon ile bağlantılı daha somut diğer çözülmemiş suçlara odaklanmak yerine, sözde darbe planları peşine düşmekle eleştirdi.

the products are purported to contain caffeine and a range of other plant-based ingredients such as acorus calamus, hydrastis canadensis and tilia europea.
bu ürünlerin kafein ile acorus calamus, hydrastis canadensis ve tilia europea gibi çeşitli diğer bitki bazlı maddeleri içerdiği iddia edilmektedir.

others suspected of involvement in the explosion that also killed nacional marketing director niko franjic include milenko kuzmanovic, zeljko milovanovic and bojan guduric, purported members of the group around jocic.
nacional pazarlama müdürü niko franjiç'in de hayatını kaybettiği patlamada parmağı olduğundan şüphelenilen diğer kişiler arasında, jociç'in etrafındaki grubun üyeleri oldukları sanılan milenko kuzmanoviç, zeljko milovanoviç ve bojan guduriç yer alıyor.

in other news wednesday, anti-terror police detained 75 immigrants, most of them iraqis, over a purported terror plot targeting the us embassy in athens.
diğer yandan Çarşamba günü, terörle mücadele dairesi çoğu iraklı olan 75 göçmeni abd'nin atina büyükelçiliği'ni hedef alan bir terörist saldırı planıyla ilgili olarak gözaltına aldı.

a purported shortage of women mathematics teachers for schools for girls led to an upsurge of women studying mathematics at a time of high unemployment, and there was even a female professor of mathematics at göttingen, emmy noether, but most were only interested in qualifying for their teaching certificate.
bir işsizlik sorunu yaşanan o dönemde, kız öğrenciler göttingen üniversitesinde bir tane emmy noether isimli kadın matematik profesörü olmasına ragmen, sözde bir eksilik nedeni ile matematik öğretmenliğine yönlendirilmekte idi, ayrıca öğrencilerin pek çoğu alacağı öğretmenlik sertifikası ile ilgileniyordu.

a week before the meeting, a court handling the ongoing investigation into a purported 2003 coup plot against the government -- codenamed sledgehammer -- ordered the arrest of 102 military personnel, including 11 top officers up for promotion.
toplantıdan bir hafta önce, 2003 yılında hükümete karşı planlandığı iddia edilen bir darbe planıyla -balyoz kod adlı- ilgili soruşturmayı yürüten bir mahkeme, aralarında terfi bekleyen 11 yüksek rütbeli subayın da yer aldığı 102 ordu personelinin tutuklanmasını emretti.