검색어: springboard (영어 - 터키어)

kukes is a springboard for roma to move to kosovo.
kukes, kosova’ya gitmek isteyen romanlar için adeta bir sıçrama tahtası gibi.

instead, we can use it as a springboard to unleash our best qualities and lead happier lives.
bunun yerine, bu durumu hayatımızdaki iyi yanları ortaya çıkarmak ve daha mutlu yaşamak için bir sıçrama tahtası olarak kullanabiliriz.

observers view its mayoralty as a potential springboard to the presidency, as it was for basescu, who went from mayor to president in 2004.
gözlemciler başkentin belediye başkanlığını, 2004 yılında belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına atlayan basescu'da olduğu gibi cumhurbaşkanlığına giden potansiyel bir sıçrama tahtası olarak görüyorlar.

on the other hand, the rules themselves are designed to assure a satisfying life, and provide a perfect springboard for the higher attainments.
diğer taraftan, kurallar tatminkar bir yaşamı temin etmek üzere tasarlanmış, ve daha yüksek hedeflere ulaşmak için mükemmel bir sıçrama tahtası sağlamaktadırlar.

anyway, the demonstration project is a springboard for our own green roof installation business, bringing jobs and sustainable economic activity to the south bronx.
her neyse, bu proje kendi yeşil çatı montajı işimiz için bir başlangıç noktası ve south bronx'a iş imkanları ve sürdürülebilir ekonomik aktivite getiriyor.

geroulanos also invited film industry professionals to suggest ways to improve the annual international thessaloniki film festival, which serves as a springboard for emerging film makers from southeastern europe.
geroulanos, sinema sektöründen profesyonellerden güneydoğu avrupa bölgesinden yeni parlayan film yapımcılarına bir sıçrama tahtası görevi gören yıllık uluslararası selanik film festivali'ni daha iyi hale getirmenin yollarını önermelerini de istedi.

becali's star rose in 2004 when he took over the steaua bucharest football club, which served as a springboard for him to become one of the most renowned figures in the country.
becali'nin yıldızı 2004 yılında steaua bucharest futbol kulübü'ne başkan seçilmesiyle yükseldi ve o da bunu ülkenin en tanınan isimlerinden biri olmak için sıçrama tahtası olarak kullandı.

so just like a diver stands on a springboard and then jumps off it to gain momentum, and then does this pirouette, this two and a half somersault through and then gracefully recovers, this robot is basically doing that.
sıçrama tahtasının üzerinde duran dalgıç gibi eblirli bir momentum kazaranak kendini bırakır, ve sonra kendi etrafında döner, ikibuçuk salto ve zarifçe eksi haline döner, bu robot basitçe bunu yapıyor.

* 2003: barcelona, spain - theme: "link between people, information, systems, and devices, using web services and.net as the springboard.
== yarışmalar ==* 2003: barselona, İspanya - konu: link between people, information, systems, and devices, using web services and .net as the springboard.